Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
B A S I N A Ç I K L A M A S I…B A S I N A Ç I K L A M A S I… B A S I N A Ç I K L A M A S I… 12 Aralık 2006 ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ALANI ÇAĞDAŞ ANLAYIŞLA ELE ALINMALIDIR Atatürk Kültür Merkezi Alanı 23.09.1980 tarihinde 2302 sayılı yasa ile kültür-sanat ve rekreasyon alanı olarak tanımlanması ile koruma altına alınmıştır. 2302 sayılı yasa AKM Alanı ile ilgili tanımlanacak her türlü planlama, programlama ve diğer kararlarını Milli Komiteye devretmiştir. 2302 sayılı yasada tanımlanan “Milli Mücadele tarihini, Türk Halk Kültürünü ve Sanatlarını tanıtan yerler ve çeşitli müzeler, çeşitli sahneler ve toplantı salonları, sergi alanları, arşiv ve kitaplıklar, atölyeler ve benzeri yerlerden meydana gelen Atatürk Kültür Merkezi ile Milli Komite’ce saptanacak tesis ve alanlar bulunur. Bunların dışında Atatürk Kültür Merkezi Alanı’na hiç bir yapı yapılamaz” ifadeleri AKM Alanının Ankara kent kimliğinin şekillenm Bu tanımlar kapsamda bugün Atatürk Kültür Merkezi olarak belirlenen alan beş bölgeden oluşmaktadır:
· Birinci Bölge: Eski Hipodrum Alanı – Kültür ve Sanat Bölgesi (Atatürk Kültür Merkezi, Devlet Opera ve Tiyatro Binası ve Kongre Kompleksi); · İkinci Bölge: Spor Yapıları Alanı (19 Mayıs Stadyumu, Atatürk Kapalı Spor Salonu, vs.) – Spor ve Rekreasyon Alanı (doğal-yeşil alan); · Üçüncü Bölge: Gençlik Parkı – Rekreasyon Alanı; · Dördüncü Bölge: Sanat ve Kültür Alanı (CSO ve Çağdaş Sanatlar Müzesi), · Beşinci Bölge: Ulus Meydanı - Gençlik Parkı Arası – Müzeler Alanı (Cumhuriyet Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi, vb.)
Yasa ile güvence altına alınan Atatürk Kültür Merkezi alanı yine aynı yasa ile tanımlanan 1980 yılında 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında ve eki notlarında, alan içinde yer alacak yapılar tanımlanmış ve sonrasında tek yapı ölçeğinde ulusal yarışma süreci başlamıştır. Sonuç olarak; 1981 yılında AKM 1. Bölgede Filiz & Coşkun Erkan’ın Müze-Sergi-Folklor Binası elde edilmiş ve 1987 yılında hizmete açılmıştır. 1992 yılında AKM 4. Bölgede Semra & Özcan Uygur’un CSO Konser Salonu ve Koro Çalışma Binaları elde edilmiş, yapının yapım süreci tamamlanamamıştır. Yapımı kesintilerle devam etmektedir. 1995 yılında AKM 1. Bölgede Azize & Özgür Ecevit’in Kongre ve Kültür Merkezi kompleksi projesi birinci seçilmiş, uygulama projeleri hazırlatılmış fakat uygulaması yapılmamıştır. 2003 yılından itibaren AKM alanı için yeniden bir tanım ve bu tanımlara göre de oluşum süreci başlamıştır. Değişik kurumların temsilcileri aracılığı ile medyaya yansıyan haberlerden edinilen bilgilerle, çeşitli yöneticiler ve Bakanların AKM alanını üzerindeki çeşitli tasavvurları da gün ışığına çıkmıştır. AKM alanları ile ilgili olarak son dönem talepleri değerlendirildiği zaman çeşitli spekülatif projelerin ardından Ankara Büyükşehir Belediyesinin de kent merkezinde bulunan bu büyük alanda yaşanacak gelişmelere sürekli müdahil olduğu görülmektedir. Son gelişme Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arasında 24 Mart 2006 tarihinde imzalanan protokoldür. AKM alanının Birinci bölge olarak tanımlanan bölümünde üç kurum hep birlikte, Milli Komiteye sunulmak üzere “Türk Tarih ve Kültür Parkı” projesi oluşturmak için harekete geçmiştir. AKM alanında
Yukarıda aktarılan bilgiler ışığında Mimarlar Odası Ankara Şubesi 7 Aralık 2006 tarihinde gerçekleştirilen Milli Komite toplantısı sonrası AKM Alanına dair bir açıklama yapmayı uygun görmüştür. Öncelikle; Başkent Ankara’da yer alması gereken önemli kültür unsurlarından birinin kentin kurulduğu dönemin özelliklerinin yansıtılacağı, döneme ve dönemin Bu süreç içerisinde kurumlara proje yapan 8 mimardan sözlü sipariş ile proje istenmiş, sözlü bilgilerin aktarıldığı toplantıya katılan mimarlara yazılı teknik şartname dahi iletilmemiştir. Türkiye tarihi açısından büyük öneme sahip bu alanda kurgulanmak istenen içeriğin, teknik açıdan yapılması zorunlu aşamaları bile atlayarak gerçekleştirilmek istenmesi bilimsel olmayan, gayri ciddi bir yaklaşım olarak son derece üzücüdür. Kaldı ki hazırlanan protokolle birlikte sürece müdahil olan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı gibi bir kurum dışlanmıştır. Bu durum 2302 sayılı Kanun’un 9.maddesine aykırıdır. Buna bağlı olarak, AKM Alanı’na ilişkin diğer önerilerimizi sıralarsak: Bütün bir kenti ilgilendiren bu denli büyük projelerin, kamuoyundan, bilim kurumlarından ve meslek odalarından bağımsız düşünülmesi ve üretilmesi, sağlıksız çevrelerin oluşumunun asal nedeni olarak değerlendirilmelidir. Büyük ölçekli yatırımlar gerektiren bu tür niyetlerin, öncelikle kamu yararı gözetmesi ve şeffaf, demokratik ortamlarda ve daha da ötesi, konuya müdahil bütün unsurların katılımıyla tartışılması gerekmektedir. Böylesi bir süreç sonrası oluşacak yöntem ve araçlar, sağlıklı projelerin ediniminin de yolunu açacaktır. Öte taraftan böylesi önemli bir alana dair elde edilecek projelerin siparişle değil, çeşitli çalışmalar arasından konu üzerine yetkin kişilerin seçimi ile elde edilmesi önemlidir. Kamuya ait yerlerin kaliteli bir mimariyle yapılandırılması amacıyla çeşitli düşüncelerin paylaşılması ve projelerin değerlendirilmesi için proje yarışmaları düzenlenmelidir. Proje yarışmalarında amaç, yeni ve kaliteli fikir elde etmek ve bunu kamuoyuna açmaktır. Bu kapsamda Atatürk Kültür Merkezi Alanına dair hazırlanacak projelerin yarışma yöntemi ile elde edilmesi esas olmalıdır. Kentin bu bölgesi için yarım yüzyıldır öngörülen “Ankara Kültür Aksı”nın, beş bölgeye eş zamanlı olarak ve bütüncül bir tasarım ve proje ile kazandırılması hedeflenmelidir. Bu noktada, salt devletin katkısı kadar, Başkent Ankara’nın özel konumuna inanmış siyasî irade ve niyete de gereksinim vardır. Bugüne kadar gelinen noktada Alana dair kent içerisinde bütünlüklü bir vizyon tespiti yapılmamıştır. Kaldı ki, Milli Komite’nin onayı alınmadan onaylı Nazım İmar Planında yer alan yapı ve onaylı projelerin yok sayılması yalnızca harcanan emeklerin değil, ülke kaynaklarının da boşa harcanması anlamına gelmektedir. Diğer taraftan tekil proje süreçleri ile alanda mimari kaos ve eklektik yapılanma oluşmaktadır. 1981 yılında Millî Komite kararı sonrası, ulusal yarışmayla elde edilen Atatürk Kültür Merkezi projesi, “Ankara Kültür Aksı” niyet ve kararını doğrular niteliktedir. Dolayısıyla öngörüldüğü biçimiyle, 1992 yılında ulusal yarışmayla elde edilen Cumhurbaşkanı Senfoni Orkestrası yapısı ve 1995 yılında ulusal yarışmayla elde edilen opera/tiyatro/gösteri merkeziyle, Cer Atölyelerinin restorasyonuyla elde edilmeye çalışılan Ankara Modern/Çağdaş Sanatlar Müzesinin de, AKM alanına hızla kazandırılması ve bütün sanat/kültür yapılarını destekleyecek bir biçimde kentsel parkın AKM alanına eklemlenmesi gerekmektedir. Ankara’nın gereksinim duyduğu bir tür kültürel kentsel koruya dönüşebilecek peyzaj düzenlemesinin de, diğer mimari unsurlar gibi ulusal ve/veya uluslararası bir yarışmayla elde edilmesi düşünülmelidir. Ankara’nın en önemli kazanımlarından birisi olarak değerlendirilen, ancak zaman içerisinde farklı nedenlerle örselenen Atatürk Orman Çiftliği’nin de, bu gelişmeler ışığında yeniden düşünülerek, öngörüldüğü biçimiyle devlet denetiminde kamu yararına kullanıma açılması ve dolayısıyla AKM Alanı’na eklemlenmesi gerekmektedir. AOÇ ve AKM alanlarının bütüncül bir çerçevede yeniden tasarlanarak projelendirilmesi kamu yararına kullanımı, Ankara’yı çok uzun bir süredir hak ettiği çağdaş başkent konumuna getirecektir. Bu noktada devletin tüm organlarının ve özellikle siyasî iradenin, yasada belirtilen amaca uygun niyet ve kararlılıklarını beyan etmesi ve gerekli kaynakları oluşturması ve tek elden üretimi gerçekleştirmesi tarihi bir sorumluluktur. TMMOB MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ B A S I N A Ç I K L A M A S I…B A S I N A Ç I K L A M A S I… B A S I N A Ç I K L A M A S I
Tweetle
Okunma Sayisi : 6842
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 21.11.2024 - 12:57:08 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |