ODTÜ’de Otobüs yargıya kalkıyor

Büyükşehir Belediyesi önce ODTÜ arazisindeki ağaçları kesti, ardından ODTÜ’ye otobüs seferlerini durdurdu. Mimarlar Odası Ankara Şubesi ODTÜ’ye otobüs seferlerini kaldıran Büyükşehir Belediyesi’ne dava açtı. Belediye’nin son günlerdeki yaptıklarına karşı Oda yöneticilerinden Büyükşehir Belediyesi’ne tepki yağıyor.

Anakent Belediyesi ODTÜ’de yol gerekçesiyle bir gecede 2388 ağaç kesti. Ağaçların yerine fidan diken ODTÜ öğrencileri ile polis arasında çatışma çıktı, çıkan olaylarda otobüsün zarar gördüğünü iddia eden Büyükşehir Belediyesi ODTÜ’ye otobüs seferlerini durdurdu.  Mimarlar Odası Ankara Şubesi ODTÜ’ye otobüsleri durduran Büyükşehir Belediyesi’ne dava açtı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin bugün yaptığı basın toplantısında, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan ODTÜ’deki gece operasyonunun sürpriz değil ama üzüntü verici olduğunu söyledi.  Hakkan:  “ ODTÜ’de bulunan yol planının onaylandığı söyleniyor, planın onaylanması bir anlam ifade etmiyor, askıdan inmemiş bir plan var, terkler ve kamulaştırmalar yapılmamış. Kamulaştırmalar hukuki olarak yapılmış değil, şu an halen yürürlükteki tapu sistemine göre alan ODTÜ’ye ait. 93 yılında kamulaştırma yapıldı diye bahsettikleri kamulaştırma ise, Şap Enstitüsü’nün yanında planlanan iki şeritli yol için.  Yol inşaatının kaçak olduğunu söylememiz mümkündür.  ODTÜ’ye ait arazide hukuksuz yol inşaatı çalışmaları sürüyor. Yeni tip imar yönetmeliğiyle plan yapma yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Melih Gökçek’in planlarını onayladı. Gökçek ODTÜ’deki yapıların kaçak olduğunu bile iddia etmişti, ODTÜ için uzun zamandır planları vardı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yaptığı bu planla gökçek’in maşası haline geldi. ODTÜ yolunu istemeyenlere ise modern eşkıya diyor Başbakan, Melih gökçek’in bir gecede binlerce kestiği ağaca, yaptığı davranışına ne diyeceğiz peki? Ağaç kesimine dair sorumluların hepsinin hakkında suç duyurusunda bulunduk. Çok açıkça kaçak bir yapılaşma var. Ankara’ya zarar veren projeleri var. Özellikle Büyükşehir Belediyesi’ne açtığımız bir çok dava var ama Melih Gökçek yerel yönetimlerle ilgili mahalli idareler genel kurulunun “herhangi bir soruşturma açılmasına gerek yoktur” talebiyle tüm davalardan bir şekilde kurtuluyor. ” Şeklinde konuştu.

“Ağaç katledenler mi eşkıya?”

Mimarlar Odası Ankara Şube Genel Sekreteri Tezcan Karakuş Candan: “ Büyükşehir Belediyesi savaşların bile durduğu Bayram günü savaş ilan eder gibi bir gecede ODTÜ’de 2388 ağacı kesti. Sormak lazım ağaç katledenler mi Eşkıya? Yoksa ağaçlarını parklarını koruyan, kendi yaşam alanlarını savunan, korumaya çalışan insanlar mı eşkıya? ODTÜ’de yaptıklarından sonra, Melih Gökçek’in söyledikleri dehşet vericidir. İstediğimi yaparım siz de gidin hakkınızı arayın, hakkınızı alabiliyorsanız, alın yaklaşımındadır. Hukuku araç ve oyuncak haline getiren söylemler içerisindeler. Haksızlıkta güveneceğiniz şey hukuktur. Yargı gereğini yerine getirmiyorsa, yargı siyasallaşmışsa bir ülkede tuz kokmuş demektir. Tüm hakim ve savcıları meslek etiğine davet ediyoruz. Anakent Belediyesi ağaç tepkisinin ardından, nefretini tekrar ODTÜ’lülere kustu ve otobüsleri kaldırdı. Melih Gökçek, Anayasa’ya aykırı hareket ederek, görevini kötüye kullanıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir belediyecilik de örnek de yok. İnsanları tehdit ederek kent yönetilmez. Bu yaklaşımla Belediye Başkanlığı değil, derebeyliği yapıyor. Hiçbir kamu otoritesi elektrik hatlarına zarar verildi diye elektriği kesemeyeceği gibi, otobüs zarar gördü diye ODTÜ’ye otobüs ulaşımını kaldıramaz. Bu nedenle Ankara idare mahkemesinde, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi ve Çevre Mühendisleri Odası ile beraber dava açtık. Yürütmenin acil durdurulmasını talep ettik. Ankara beylik değil, Türkiye’nin başkentidir. ODTÜ gibi değerlerimize bir gecede saldırmaları, umutlarımızı kırmaya çalışmalarının nedeni, gezi sürecidir. Gezi sürecindeki moral kazanımımızdır. Yerel yöneticilerin itibar kaybetmesi ve ülke içinde ve dışında moralsizleşmelerindendir.  Şunu bilsinler ki moral üstünlüğümüzü kaybetmeyeceğiz. Her uluslararası ortamda hukuksuzlukları ve adaletsizlikleri karşılarına çıkıyor ve çıkacaktır” dedi.

Candan, hükümetin, Avrupa kentsel şartlarına imza attığını unuttuğunu vurgulayarak, Avrupa Birliği temsilcilerinin ODTÜ yol sürecini izlemek için birkaç güne kadar Türkiye’ye geleceğini bildiklerini ifade etti.

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ali Atakan, “ ODTÜ’deki yolun insanları birleştiren bir anlamı olsa itirazımız yok. Oysa ODTÜ’ye yapılan yol insanları ayrıştıran, bölen, oradaki mahalleli için yaşanmaz hale getiren bir anlam taşıyor. Yapılacak yolla Eskişehir yolunu trafik yükü azalmayacak, günü birlik çözümlerle trafiği bir girdaba sokmanın anlamı yok. ODTÜ yol planı üzerinden yirmi yıl geçmiş, oradaki yapılaşma koşulları değişmiş, yirmi yıl önceki yolu yapmaya çalışıyorlar. Dikmen arıza nedeniyle dört gün susuz kaldı, bir arızayı dört günde gideremeyen belediye bir gecede ODTÜ’ye tüm gücü ile hücum etti. Plan askıdayken planı yaparsan neye itiraz edecek insanlar? Plan askıdan inmeden ODTÜ öğrencileri istemezken, yüzüncü yıl halkı istemezken yol yapmaya kalkışıyorlar, insanların yeşil alanla ilişkisini koparıyorlar, bir gecede binlerce ağaç kesiyorlar. Projeyi istemeyen insanlara eşkıya diyorlar ” ifadelerini kullandı.  

“Bakan’ın açıklamalarını doğru bulmuyoruz”

Mimarlar Odası’nda yapılan basın toplantısında Oda yöneticileri, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Saraçoğlu mahallesi hakkında yaptığı açıklamalardan rahatsızlıklarını da   dile getirdi. Çevre Şehircilik Bakanlığı, Ankara Ticaret Odası ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi ortak protokolle Saraçoğlu’nun kente kazandırılarak, kamusal alana dönüştürülmesinde birlikte çalışma yürütüyor. Her üç tarafın çalışma yürüttüğü Saraçoğlu toplantıları sürerken, Bayraktar Saraçoğlu Mahallesi’nde oturmakta olanlar için: “Oradaki lojmanların elektrik ve suyunu keseceğiz. İsterlerse bu durumda oturmaya devam etsinler” açıklamasını yaptı.  Oda yöneticileri açıklamayı doğru bulmadıklarını ifade etti. Hakkan, “ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Türkiye’de katılımcı bir modelin ilk örneği ile kente kazandırılacak kamusal alan için birlikte çalışma yürütüyoruz.  Bu iş elektrik suyu kesmekle, kapının önüne koyarız tehdidiyle olmaz. Bunlar doğru bulmuyoruz. Burada bizler, umutla Ankara’ya kentlinin hak ettiği bir kamusal alan kazandırma heyecanı ile çalışma yürütüyoruz” dedi.

Candan ise “ODTÜ’ye bir gecede hukuksuzca girenler, Saraçoğlu’na da girer mi şüphelerimiz var. Yalnız Çevre ve Şehircilik Bankalığı elektrik su kesmeyi afet yasasına referans vererek söylüyor. Oysa riskli alan kararı Danıştay tarafından iptal edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Mimarlar Odası ile insanların yerinden edilmesi üzerine bir ortaklığı yok. Saraçoğlu Mahallesi’nin kamusal kullanımına yönelik bir ortak çalışması var. Orada oturan insanlarla, konuşarak fikirlerini almak gerekiyor. Zor bir süreç, sürecin şeffaf olarak yürümesini istiyoruz. Her toplantıda taraflar kararları tutanak haline getirerek, tutanaklara imza atıyor, bizim önerimiz bu tutanakların ve tüm çalışmaların web sitesi aracılığıyla kamuoyu ile şeffafça paylaşılmasıdır. Projelerin katılımcı bir süreçle kamu yararına yapılandırılması ve Saraçoğlu’ndaki binaların yıkılmaması konusunda koordine ediyoruz. “ ifadelerini kullandı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ali Atakan da “meslek alanımız açısından kamu yararının yanında yer alırız.  İnsanların elektriğini, suyunu kesen bir yaklaşımın yanında yer almayız.” dedi