Gökçek’in teleferiğine bilirkişi darbesi

Yenimahalle - Şentepe arasına Büyükşehir Belediyesi’nin yapmak istediği teleferik bilirkişi raporuna takıldı.

Yenimahalle - Şentepe arasına Büyükşehir Belediyesi teleferik yapmak için kolları sıvadı. Projenin planlamaya aykırı ve kamu yararına uygun olmadığını belirten Mimarlar Odası Ankara Şubesi Projeye dava açtı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi bugün yaptığı basın toplantısıyla teleferik bilirkişi raporunu kamuoyu ile paylaştı. Bilirkişilerden Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin görüşlerini, destekleyen bir rapor çıktı. Bilirkişi raporuna göre;  Teleferik Ankara kenti için uygunsuz bulundu. Raporda; İstasyonların belirlenmesinde ayrıntılı bir ulaşım etüdünün yapılmadığı, bilimsel verilere dayanmaması sebebiyle şehircilik ilkelerine uygun olmadığı, kent bütününe bakılmadan parçacı bir ulaşım planının sergilendiğinin altı çizildi. Mimarlar Odası Ankara Şube başkanı Ali Hakkan: “ Teleferik projesinde Melih Gökçek Yenimahalle meydandaki ağaçları keserek çalışmalarına başladı. Çok başarılı bir bilirkişi raporu, süreci değerlendirmiş, söylediklerimizin altı çizilmiş, teleferiğin hem turizm amaçlı hem ulaşım amaçlı olduğu ama fiili durumun böyle olmadığı ve işlevini yerine getirmeyeceği raporda gözler önüne serilmiş. Bizlere Melih Gökçek’e geçmiş olsun demek düşer. Dava süreci beklenmeden meydanların, yolların üzerine teleferik binalarının yapılması söz konusu Melih Gökçek’i buradan bir kez daha uyarıyoruz.” Dedi.

Hakkan Mimarlar Odası’nın ODTÜ yolu tartışmalarında taraf olduğunu belirterek, bu nedenle  Melih Gökçek’in Oda hakkında yaptığı açıklamalarına değindi. “Gökçek, Mimarlar Odası’nın işi gücü olmayanlardan oluştuğunu söyledi, bunu protesto ediyoruz. Her dönem olduğu gibi bu dönemde de mesleğinde çok iyi olan değerli arkadaşlarımız aramızda. Böyle bir nitelendirmeyi hak etmiyoruz. Kamusal sorumluluğumuzu yerine getirme amaçlı çalışmalar yapıyoruz.” İfadelerini kullandı.

Hakkan Altındağ Belediyesi’ne de yüklendi. “ Ulucanlar Cezaevi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin proje fikir yarışması kapsamında elde edilerek, Ankara Barosu ve Adalet Bakanlığı ile gerçekleştirilmiştir. Altındağ Belediye Başkanlığı son kertede sürece dahil olmuştur. Ulucanlar Cezaevi resmi açılışı yarın yapılacakken açılışa Mimarlar Odası Ankara Şubesi davet edilmedi. Ancak biz yarın orada olacağız. O projede çok büyük emeği vardır, bilim insanlarının ve Ankara Şubesi’nin. Bütün bunlar hiçe sayılarak, Mimarlar Odası Ankara Şubesi sürece dahil edilmemiştir. Bütün bu belgeselleri ve projeleri özle günlere getirdik. Böyle hassasiyetlerimiz varken, 26 Eylül gibi Ulucanlar Cezaevi’ne operasyon düzenlenmiş bir tarihte açılış yapılması talihsizliktir.”

“Rapor Gökçek’in çalışma tarzını anlatıyor”

Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan raporda geçen cümlelere dikkat çekerek, raporun Melih Gökçek’in çalışma tarzını ortaya koyduğunu söyledi. Raporda; “1/5000 ve 1/1000 eş zamanlı ve neredeyse birbirlerinin fotokopiyle büyütülmesi, küçültülmesi şeklinde hazırlanmış olduğu ve mevcut plan paftaları üzerinde olmadığı “ gibi ifadelere yer verilmesini örnek gösteren Candan:  “ Gökçek’in çalışma tarzına ilişkin bir gerçeği ortaya koyan rapor, Teleferik konusunda da çocukların copy - paste yaptığı gibi ve büyüterek küçülterek kopyalayarak böyle bir tarzda üstün körü, bilimsellikten uzak plan yaptığını ortaya koyuyor. bilirkişi raporu beklenmeden, dava süreci devam ederken Yenimahalle teleferik hattında ağaçlar kesildi ve insanların tepkisine neden oldu. Melih Gökçek’in hazırlıksız, hukuksuz bir yönetim anlayışı içinde olması abesle iştigal. Gökçek Mimarlar Odası’nı muhatap almadığını yakın zamanda ifade ediyor ama Ankara halkını muhatap alamayan biri bizi muhatap almış, almamış ilgilenmiyoruz. Öfkeli ve kavgacı yaklaşımını herkes biliyor. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi olarak Saraçoğlu Mahallesi projesinde işbirliğini bozacak tavır ve davranışlar içerisinde olduğu gözümüzden kaçmıyor. Saraçoğlu projesi ile Güvenpark projesi birlikte ele alınırken, Büyükşehir Belediyesi Güvenpark’a yeni bir proje yaptırdığı ve ihaleye vereceğini belirtiyor. Büyükşehir Belediyesi sürecin muhatabı değildir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ankara Ticaret Odası ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin ortaklaşa yürüttüğü süreci dinamitlemeye yönelik çalışmaları var. Saraçoğlu çok önemli bir süreç, halk katılımı denilen şey Melih Gökçek’in anladığı gibi Kızılay’da yaya olsun mu? Olmasın mı? diye sandığa oy attırması gibi bir model değildir. “ ifadelerini kullandı.

Ulucanlar Cezaevi konusunda ise Candan Cezaevi’nin simge bir mekan olduğunu söyleyerek, “26 Eylül’de yapılacak açılışı protesto ediyoruz. Ulucanlar Cezaevi resmi açılışını üç yıl yapamadı bir kamu duyarlılığı vardı. Şimdi ise bu kamu duyarlılığı hiçe sayılarak, açmaya çalışılıyor. Bu sürecin mimarı biziz. Mimarlar Odası ve onu destekleyen kuruluşlar olmasaydı Ulucanlar Cezaevi ayakta olmayacaktı. Büyükşehir Belediyesi Cezaevini yıkıp ayakkabıcılar çarşısı yapmaya niyetlenmişti. Lakin geldiği durum itibari ile hafızaya katılıma değer veren bir yaklaşımı yok sayan Altındağ Belediyesi müze sürecini koordine ederken bile devrimcilerle, faşistleri bir araya getiren; karıştır, barıştır yaklaşımıyla ülke belleğini yok etmeye çalışıyor. Bu toplantıya çağrılmamızın nedeni de bu hafızanın yok edilmek istenmesi. Biz davetsiz misafirler olarak orada olacağız. 26 Eylül’ün açılış günü değil, 26 Eylül katliam sürecini yaşatanların yargılanacağı bir gün olabilir, bunu hatırlatmak için orada olacağız. Bu konuda duyarlı olanları da kent belleğine ve anılarına sahip çıkmak için orada olmaya davet ediyoruz.” 

“Saraçoğlu hassas bir süreç”

Saraçoğlu’nun da gündemde olduğu toplantıda Ali Hakkan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sitem etti. Saraçoğlu toplantılarının devam ettiğini belirten Hakkan: “Saraçoğlu Mahallesi ortak protokollerle yürütülen bir süreçtir. Ankara Ticaret Odası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak yürütüyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açıklamalarında süreci kendisi yürütüyormuş gibi katılımcı örgütlerin ismini belirtmemiş, bu tarz yaklaşımların devam etmesi süreci zedeler. Özenli yaklaşılmalı, Saraçoğlu projesi hassas bir süreç. ” İfadelerini kullandı. 

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ali Atakan ise Melih Gökçek’in Mimarlar Odası2nı hedef alan “işi – gücü olmayanlar” açıklamalarına atfen  “Mimarlar Odası’na yönelik açıklamaları, büyük bir talihsizlik. Bu örgüte yönelik ifadeleri, buradaki insanları işsiz güçsüz diye nitelemesi doğru değil. Buradaki insanlar, gönüllülük esasıyla buradan hiçbir şekilde çıkar düşünmeden görev yapıyorlar. Gökçek, halkın yararına bir şeyler yapsa doğru olur. Demir kafesi niye yaptı? Niye yıkılıyor? Önce bunun hesabını vermeli.“ ifadelerini kullandı.  

“ODTÜ’ye panel”

Hakkan toplantıda ODTÜ rektörü Acar’ın açıklamalarına değindi. “ODTÜ’nün alan bütünlüğünü koruyan planın önemli, Eymir gölüne kadar giden bir süreci kapsıyor, Büyükşehir Belediyesi’nin iştahını kabartan çalışmaları var. Bir kısmı da tırtıklanıp, yol genişletme çabaları ile Samanyolu evleri yapıldı. ODTÜ rektörü de tarafların bir araya gelerek katılımcı bir yöntemle çözüm üretmesi gerektiğinin altını çizdi. Yarın, ODTÜ yolundaki tüm aktörlerin katılacağı bir panel-forum yapacağız. Akademisyenler ve yüzüncü yıl mahallesinde yaşayan halkta katılacak. ODTÜ’deki son gelişmeleri taraflarıyla masaya yatıracağız. Kamusal sorumluluğumuz gereği ODTÜ planında aktif rol alma çabası içerisindeyiz.”

Candan ODTÜ için taraflar ortak akıl yürütmeli çağrısı yaptı.  “ Ankara ulaşımını bağlayan insanların yaşantısını ilgilendiren bir plan. Bu süreçte meslek odaları, halkın katılımı kenti yaşayan tüm aktörlerin katılımı olmadığından tepkilerin olması doğaldır. ODTÜ öğrencileri ve halkın tepkisi kamu vicdanını ifade ediyor. ODTÜ planı, revize edilmeli ve yeniden değerlendirilmeli. Aklı selim yöneticilerle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, meslek odaları, orada yaşayan mahalleliler tüm taraflar bir araya gelerek ortak akıl yürüterek süreci tekrar değerlendirmeli. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak sürecin çağrıcısı olarak örgütleyen rolünü üstlenebilir.” Dedi.  

Atakan ise halkın taleplerinin görmemezlikten gelinemeyeceğine vurgu yaparak; “ Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden yapılmak istenen yol ulaşım sorununu çözmeye yönelikten öte ideolojik bir müdahaleye dönüşmüştür. Asıl amaç ODTÜ’ye müdahale etmektir. ODTÜ saygın bir üniversitedir. Her ailenin çocuğunu göndermek istediği bir üniversitedir. Tarafları ve doğru talepleri görmemezlikten gelen uygulamalardan çıkılmalı. Yaşamdan tarafa, insani istekleri olan insanları, anarşist ve marjinal olarak nitelendirmek doğru değil bu tür tavırlardan uzak durulmalı vazgeçilmeli.” Şeklinde konuştu.