Atatürk Orman Çiftliği işgal ediliyor

Mimarları Odası Ankara Şubesi, AOÇ’deki ağaç kesimine ve talana sitem yağdırdı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan ve Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ve Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi İmran Karaman’ın katıldığı basın toplantısında, AOÇ’nin kısa tarihçesine değinilerek AOÇ’nin yok oluşuna sitem yağdı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, AOÇ’nin kuruluşundan bugüne kadar uğradığı işgallerle toprak kaybını eleştirerek “150 bin dekara ulaşan AOÇ alanı, bugüne gelindiğinde 20 bin dekara kadar düşüyor. Bu, AOÇ topraklarının işgal edildiğinin göstergesidir. Neler var AOÇ topraklarında? Fabrikalar, lojmanlar, tarım, ticaret müdürlükleri var . Alpaslan Türkeş’in mezarının bulunduğu alan ise tahsis değil protokol ile verilmiş durumda. Şimdi bir kentsel dönüşüm alanı içerisinde, TOBB üniversitesinin olduğu alandan gar binasına kadar büyük bir alan söz konusu. AOÇ arazisinden alarak oraya yapılacak Başbakanlık binasını İstanbul yoluna bağlamak niyetindeler herhalde, 40 metrelik bir yoldan bahsediliyor. Yol değil otoban demek daha doğru. Atatürk Ormanı’nda ciddi bir ağaç kesimi var, bunları tespit ettik hafta sonunda basınla birlikte tespit edeceğiz. AOÇ’nin farklı yerlerinde ağaç katliamları var. Kent için çok önemli bir alanı yok ediyorlar” dedi.

“AOÇ’de bir yaşam biçimi örneği var”

Hakkan’ın ardından söz alan Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan AOÇ için uluslararası bir mücadele başlatacaklarını bu konuda  uluslararası ölçekteki bilim adamlarının istediği rapor hazırlığında olduklarını belirtti. Candan, “AOÇ’nin kent ve toplumsal yaşmadaki yeri ile birlikte, bir dönemin üretim süreçlerini ve bunun fiziksel yerleşkesini de temsil etmesi açısından önemli bir yerleşim olduğunu ifade etti. Kültürel peyzaj alanı olma özelliği taşıyan Atatürk Orman Çiftliğinde bulunan yapılar, işçilerin lojmanları, çalışanların çocukları için yapılan okullar, ortak yemekhane, çamaşırhane, hamam, eğlence yerleri fabrikalar o dönemim üretim süreçlerinin yerleşime ve peyzajına yansımasının birlikteliği olarak ta önemli bir değerdir. AOÇ’nin Atatürk’ün emaneti ile birlikte Cumhuriyet döneminin yaşam ve üretim ilişkilerini de açığa çıkartan bir kültürel peyzaj alanıdır” dedi.  AOÇ’ye sahip çıkmak için,  Ankaralıları, eylemlerle birlikte,     AOÇ ürünleri tüketmeye, pikniklerini AOÇ de yapmaya, çocuklarına AOÇ’yi gezdirmelerini önerdi. Candan Hükümetin AOÇ’ye başkanlık sarayı yapması ise ideolojik olarak değerlendirdi.