Mimarlar Ulus esnafıyla, Cumhuriyet’in simge değeri Ulus için ortak akıl çağrısı yaptı

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ulus esnafıyla plan değişiklikleriyle tarihi, değerleri tarumar edilen ve esnafı mağdur edilen Ulus’a dair basın toplantısı yaptı. Mimarlar Ulus esnafıyla, Cumhuriyet’in simge değeri Ulus için tüm kurumlara ortak akıl çağrısında bulundu.

Toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen, İtfaiye Meydanı Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği Başkanı Turgut Uslu, İtfaiye Meydanı Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği Başkanı Başkan Yardımcısı Mustafa Batuhan Ünlü, Ediz Erkovan, Salim Yuna, Mehmet Fırat Başar, Muhlis Özcan ve çok sayıda Ulus esnafı katıldı.

Ulus projelerinin hiçbirinde katılımcı bir süreç işletilmiyor

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Ulus bakımsız hale getirerek itibarsızlaştırılıyor. Plan değişiklikleriyle tarihi tarumar ediliyor. Rant ilişkileriyle mülkiyet hakları gasp edilerek ve esnaf göz ardı edilerek Ulus’a müdahale için süreç işletiliyor. Bunu durdurmak istiyoruz. Çünkü Cumhuriyet’in simge değeri Ulus hepimize ait bir değerdir. Kuruluşun ve kurtuluşun mekanıdır. Ulus, Anadolu’da kurulmuş onlarca uygarlığın katman katman şekillendiği ortak kültürel mekandır” dedi.

Candan, “İtfaiye Meydanı Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği ile Ulus esnafı, Cumhuriyet’in simgesi Ulus için Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden ortak akıl çağrısı yapıyor. Büyükşehir Belediyesi, Altındağ Belediyesi hatta Çevre Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurumları ve yetkilileri ortak akıla davet ediyor. Biz bu çağrıyı duymamazlık edemeyiz. Bu çağrı öyle kıymetli bir çağrı ki ev sahipliği yapmaktan mutluyuz.  Yaşadığımız alanlara dair fikir üretilirken katılımcı bir süreç işletilmesi kaçınılmazdır. Bu kapsamda Ulus esnafının, ilgili tüm kurumlara ve yetkililere,  tüm Ankaralılar’a ve  meslek örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine ve vatandaşlara yaptıkları çağrı aynı zamanda bizim çağrımızdır.  Salı günü saat 12:00’de Devran Otel’de yapılacak  ortak akıl toplantısına herkesi ediyoruz” dedi.

Ulus için Ulus’ta :10 Eylül saat 12.00 Ortak Akıl Zamanı

Candan, sözlerine şöyle devam etti:

“Ulus’un kendisi zaten büyük bir değer. Oraya öyle büyük değerini bilmeyen projeler yapmaya gerek yok. insani ilişkilerin olduğu kapitalizmin ticari ilişkilerinden uzak insancıl  bir ticaret yaşamı var. Yüz yüze iletişim kurabileceğiniz bir ortam var . Ulus’un altını oyacak projelere değil, bakıma ihtiyacı var, temizliğe ihtiyacı var, değerlerinin gün yüzüne çıkartılmasına ihtiyaç var. Oradaki potansiyeli açığa çıkartacak, ara sokaklardaki karmaşayı giderecek trafik düzenlemelerine ihtiyaç var. Biraz bakım ve biraz temizlikle Ulus hepimizin yaşayacağı bir yer haline getirebilir. Ulus’un bütün değerleri gasp eden, tarihini tarumar eden, insanların varlıklarını elinden alarak mülkiyet kavramını tartışmalı getiren, başka bir rant ilişkisine izin vermeyeceğiz. Ulusun değerini açığa çıkarmak istiyorsanız. Roma’yı ortaya çıkarın. Cumhuriyet değerleri ile kavga etmeyi bırakın. Ulus bizim için önemli bir alan kuruluşun ve kurtuluşun mekanı. Tarihsel ve simgesel potansiyeli olan bir yer. Ulusla ilgili bütün projelere dair açtığımız davalarda bilirkişileri raporlarında uzmanlar, “Ulus’un potansiyelini bilmeyenler tarafından hazırlanan bu planların Ulus’u koruyacağını düşünmüyoruz” dediler. Yargının kararını anlamadılar anlamak istemediler.  Hepimizin canını acıtan Atatürk’ün mimarı olarak bilenen Seyfi Arıkan tarafından yapılan İller Bankası binası yıkarak büyük bir suç işlediler Ulus’ta acele kamulaştırma yapıldı, dert yut değil ranttı. Ulus üzerinde planlar bitmiyor. Kredi yurtlar kurumunun yapılması değil başka projelerin gündemde olduğunu duyuyoruz. Ulus hepimize ait yaşayanlarıyla, esnafıyla, tarihi ile hatta şu anda yarattığı alışveriş potansiyeli ile birlikte inanılmaz bir değeri var. AVM’lere yönlendiriliyoruz insani ölçekte değil kar amacı güden ticari ilişkiler kuruluyor. Ulustaki ticaret insani boyutları içinde barındırıyor. Ulustaki yürütülen çoklu projelerin hiçbirisinde ne meslek odalarının ne orada yaşayan insanların kentlilerin nede esnafın fikri sorulmuyor. Bu ortak akıl çağrısı hepimizi için bir fırsat 10 Eylül’de herkesi ‘Ulus için Ulus’ta Ortak Akıl’ toplantısına davet ediyoruz. ”

Esnaf, çalışanları ve aileleri mağdur ediliyor

İtfaiye Meydanı Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği Başkanı Turgut Uslu, Ulus esnafı adına basın açıklaması yaptı.

Uslu şunları kaydetti:

“Bizi davet eden , sorunlarımızı dinleyen,Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanımıza Mimarlar Odası yöneticilerine teşekkür ederiz.  Değerli katılımcılar, bizler üç kuşaktır ekmek kapımıza emek ve gönül vermiş, İtfaiye Meydanı’nın esnaf ve yatırımcılarıyız. Bölgemiz kuşaktan kuşağa aktarılmış olan ekonomik ve kültürel değerlerinin hiçe sayıldığı bir anlayışla, 2017 yılında “Acil kamulaştırma kararı” çıkarılmış (ki bu üçüncü kamulaştırma saldırısı) ikinci Acele Kamulaştırma süreci Ankara Büyük Şehir Belediyesi tarafından yürütülürken Danıştay 6. Daire Başkanlığının yürütmeyi durdurma kararı ile durdurulmuşken, ardından  bin 500 esnafın, çalışanların ve ailelerin mağdur olacağı, vicdanların sızladığı bir süreç Kredi Yurtlar Kurumu tarafından sözde Yurt yapma bahanesi ile ortada bir proje dahi yokken başlamıştır. Konumuz; değerinin üçte birinin teklif edildiği maddi değerlerin öne çıkartılmaya çalışıldığı basit bir çarşı değildir. Ankara genelinde ulaşımı daha rahat ve Öğrenci kardeşlerimizin huzur içerisinde konaklayacağı birçok alan ve yerleşke varken dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı ve Meclisi tarafından imar planında değişiklik yapılarak uzun süredir Ticaret Alanı olan bölge bir anda Yurt alanına çevrilmiş ve bu gerekçe ile Kredi Yurtlar Kurumu tarafından Acele Kamulaştırma yöntemiyle bölgeye Yurt yapma çalışmaları başlamıştır. Burada yapılmak istenen üç kuşak öncesinden aktarılan manevi ve kültürel bir değeri yok etmek ve bir kesime menfaat sağlamaktır. Zira konu birilerine menfaat sağlamak olmasaydı Şehrin merkezinde Acele Kamulaştırma gibi Devletin sadece savaş halinde ihtiyaç duyduğu bir uygulama söz konusu olmazdı. Sizler konuyu kişisel menfaat açısından değerlendirebilirsiniz ancak burada yapılmak istenen kent kimliğinin ve hafızasının yok edilmeye çalışılmasıdır. Cumhuriyetin manevi değerlerinin yok edilmesi ile başlayan bu süreç sonunda Vatandaşa hizmet anlayışından sapmış ve bir kesime çıkar sağlama noktasına gelmiştir. Bir kentin tarihi dokusunu bozmadan, yerinde yenileme projeleriyle onu gelecek kuşaklara aktarmakla, kentin dokusunu, karakterini iz kalmayacak şekilde silip, müşterisinden çaycısına, taksicisinden turistine kadar İtfaiye Meydanı’nın enerjisine bağlı unsurları bir kalemde yok etmek başka şeylerdir. Biliyoruz ki şehirler yaşar. Başkentimiz de, her kentimiz gibi zamanın hızlı akışı içinde kalmış, çarpık yapılaşmalarla, eskimeyle yorgun düşmüştür. Bu sebeple çevre ve şehircilik alanındaki yenilenmeler, değişim dönüşüm ve ıslah çalışmaları kaçınılmaz olmuştur. Bu düşünce ile İtfaiye Meydanı’nda yapılması arzu edilen değişim ve dönüşüm; devletin politikaları dışında ortak akıl ve bilimin ışığından ayrılmadan olmalıdır ve bölge esnafı, çalışanı, ziyaretçisi kısacası bölge halkı bunun bir parçası olmalıdır. Üç kuşaktır sahip çıktığımız değerlerimizde ve ekmek kapımızdan birileri öyle istedi diye yok sayılmamalıyız ve atılmamalıyız. Bu kabul edilebilir bir anlayış değildir. Tüm siyasilerin seçim öncesi vaadiydi hanı Vatandaş ile birlikte yönetecektiniz hani bizlere değer verip fikrimizi soracaktınız. Bu arada Hukukun üstünlüğüne inanana ve adaletten şaşmayan bizler, Danıştay 6. Dairesi tarafından iki defa yürütmeyi durdurma kararı verilmesine rağmen zemin hazırlanarak bölgeye yurt yapılması bahanesi ile tekrar acele kamulaştırma yapılmaya çalışılmasını oldukça manidar bulduğumuzu belirtmek isteriz.”

Bölgenin kimliği korunarak hareket edilmeli

Uslu şöyle devam etti:

“Söz konusu öznemiz olan İtfaiye Meydanı’na yapılacak proje ve uygulamalarda, toplumun hak ve hukukunu göz ardı ederek siyasi çıkar, herhangi bir cemiyet veya lokal bir yapı gözlüğü ile uygulama ve proje yapılırsa devletin kucaklayıcı, adil, her vatandaşına eşit mesafede duran Devlet anlayışı ile çelişeceğinin altını çizmek ve sizlerin dikkatini çekmek isteriz. Bu ve buna benzer yaptırımlar ya da uygulamalar ile bugün bizler karşı karşıya gelmiş gibi gözükmekle birlikte yarınlarda sizlerin karşı karşıya gelmeyeceğinizi hanginiz garanti edebilirsiniz. Bu bölgede hayata geçirilmesi en sağlıklı ve randımanlı olacak projeleri, meslekleri, deneyimleri, öngörüleri ve elbette bu işin profesyoneli olmaları gereği Mimarlar Odası’nın profesyonelliğine ve tavsiyelerine kesinlikle gereksinim duyulmalıdır. Burada konu siyaset değildir konu tamamen Vatandaşa hizmet ve değerlerimizi yaşatmaktır. Bu sadece İtfaiye Meydanı için değil tüm kentlerde, yerel yönetimlerin ve hükümetin çağdaş bir bakışa sahip olması ile mümkün olacaktır. Medeniyetler şehirlerini imar ederken, kültürel ve ahlaki dokuyu korumaktan ödün vermemiştir. Şeyh Edeb-Ali'nin nasihat ettiği gibi ''Milleti yaşat ki devlet yaşasın.'' duruşu hep var olmuştur. Aksi takdirde sahaya inmeden, bu hassasiyetler göz önünde bulundurulmadan yapılacak imar hareketleri mevcut ticari ve kültürel dokuyu yok edecek, telafisi mümkün olmayan haksızlık ve hukuksuzluğa sebep olarak mahşeri vicdani kanatacaktır. Bu tür kamusal alan çalışmalarında kişisel hak ve hukukun korunması ilkesi göz ardı edilmeden yapıldığı takdirde, ortaya çıkacak eserler toplumun Devletine ve Adalete güven duygusunu perçinleyecektir. Beklentimiz; bu değişim, dönüşüm ve iyileştirmelerde mutlaka o bölgenin maddi ve fiziki durumunun yanında sosyal, kültürel ve mali yapılarının dikkate alınması yönündedir. Bölge kimliği korunarak hareket edilmesi sadece esnafın değil, Vatandaşın gözünde ve tarih önünde vicdani yükü ortadan kaldıracaktır. Mimarlar Odası’nın, kentlerin kimliğini korumaya yönelik bilinci ve önderliği için teşekkür ederken, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konuya büyük hassasiyetle yanaşacağına inancımız tamdır. Hiçbir siyasi görüşe ya da belirlenmiş kişilere değil kitlelere çalışmak esas olmalı, filler tepişirken çimenler ezilmemelidir”

Cumhuriyet’in bütün eserlerini yok ediyorlar

Ulus esnafından Salim Yuna ise görüşlerini şöyle paylaştı:

“Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’a tüm arkadaşlarına teşekkür ederiz. Siyasi hiçbir amacımız olmadan herkesle görüştük her yere başvurduk. Sesimizi duyurmak istedik malum yandaş medyanın sadece birkaç gazete dışında haber bile olamadık. Buradaki kamulaştırmalar bitmiyor. Şu anki kamulaştırma Kredi Yurtlar Kurumu’nun yurt ihtiyacı diyorlar. Kamulaştırma Yasası’nda açık maddeler de var. Bizlere yurtlara karşı değiliz ama yurt yapılacak alanın o bölge olması biraz manidar. Daha önce de kamulaştırılmış yer varken. Tarihi kültürel dokusu olan ve oradaki binlerce esnafı barındıran geleneksel bir yeri yok etmek imha etmek anlamına gelir. Oradan tarihi ile birlikte siliyorlar. Cumhuriyet’in bütün eserlerini yok ediyorlar. Üniversite yaptılar bu üniversite  ile birlikte valilik binası defterdarlık binası tarihi demiryolları ve sıra bize geliyor. Yakın bir gelecekte Ulus’ta insan göremeyeceğiz. Sadece bir üniversite ve öğrencilerin gezdiği bir yer olacak. Ticaret te göremeyeceğiz. Yurt yapılacak birçok alan varken buranın seçilmesi manidardır”

Amaç tarihi yok edip yeni bir tarih yazmak

Ulus esnafı Ediz Erkovan da, “2017 Nisan ayının başından itibaren birçok kapıyı çalmamıza rağmen sağlıklı bir netice alamadık. Kamulaştırma sürecinden sonra iki  seçim yaşadık. Hep vaatler de aynıydı, ‘Devlet vatandaş el ele yöneteceğiz. Size sormadan hiçbir şey yapmayacağız’dı. Tüm siyasi partilerin söylemi böyleydi. Bir kesimin öngörüsü ile oranın yurt olabileceği imar planı değişikliği ile önümüze konuldu. Akabinde acele kamulaştırma kararı ile karşı karşıya kaldık. İki defa yürütmeyi durdurma kararı verilen bir bölge ile bir karar verilememiş olması çok manidardır.  Ulus Tarihi Kent Yenileme Projesinde gelişme tarihi yok edelim yeni tarih yazalımdır. Gerekçesi 12   parseli acele kamulaştırma adı altında gasp edelimdir Tarihi yok ettiğiniz takdirde ortada bir proje kalmaz" diye konuştu.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi