Saraçoğlu'nda beş çayı eylemi

"Saraçoğlu'nun ranta kurban gitmesine izin vermeyeceğiz"

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Demokratik Kitle Örgütleri, Başkent Dayanışması Bileşenleri, Halkevleri, Ankara Tabip Odası, milletvekilleri ve vatandaşlar, Cumhuriyet'in ilk toplu alanı olan Saraçoğlu Mahallesi için ölüm fermanı niteliğindeki Bakanlar Kurulu kararına karşı mücadeleyi sürdürüyor. 

Bu kapsamda Ankara'nın saklı cennetinin yaşatılması için, Saraçoğlu Mahallesi'nde beş çayı yapıldı. Beş çayına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, Ankara Tabip Odası Yönetim kurulu Üyesi Mine Önal, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Sekreteri Mücahit Dede, Kavaklıderem Derneği'nden İsa Çapanoğlu, Halkevleri'nden Hadi İskit, Ankara Cumhuriyet Okurları'ndan (CUMOK) Güneş Çakmakoğlu, Demokratik Kitle Örgütleri Sekreteri Mahmut Aslan, Namık Kemal Mahallesi koruma ve Yaşatma Derneği yöneticileri ve çok sayıda vatandaş ile mahalle sakini katıldı.Eylemde tüm vatandaşlara Saraçoğlu Mahallesi'ne sahip çıkması çağrısı yapıldı.

Saraçoğlu umutlarımızı yeşerttiğimiz tarihi bir alan, yaşam alanımız.

Saraçoğlunda gerçekleştirilen 5 çayı buluşmasının ardından yapılan basın açıklamasında

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, 17 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla Saraçoğlu Mahallesi'nin satış vaadi ve arsa paylaşılması karşılığında Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'na verilmesine tepki göstererek, şunları söyledi:

" Bu karar Saraçoğlu Mahallesi'nin ranta kurban edilmesinin, yeni inşaata ve yıkımlara konu olacağının göstergesidir. Meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri burada yaşamış ve nefes almış insanlar, Cumhuriyetin mekansal değerlerini koruyanlar olarak Cumhuriyet'in ilk toplu konut alanı olan Saraçoğlu Mahallesi'nin ranta kurban gitmesine izin vermeyeceğiz. Cumhuriyetle mekansal hesaplaşmanın alanlarından birisi olan Saraçoğlu Mahallesi bizim nefes alanımız burası bizim umutlarımızın yeşerdiği tarihi alan Almanya ve Türkiye'nin ortak kültürel mirası. Devletin barınma politikasının örneği, büst düzey bürokratlarının anılarını biriktirdiği mekân. Saraçoğlu Mahallesi binalarıyla, ağaçlarıyla, özgün mimarisiyle, yaşanmışlıklarıyla gelecek kuşaklara taşınması gereken kıymetlimiz. Bugün bu yaşam alanımız olan Saraçoğlu Mahallesi hayatımızın bir parçası,bugün burada 5 çayımızı içeceğiz, sonraki günlerde, kitaplarımızı okuyacağız ağaçların altında, piknik yapacağız, dans edeceğiz, buluşma noktası yapacağız, yürüyeceğiz, çocuklarımız ağaçlara tırmanacak, müzik yapacağız, Saraçoğlu günü yapacağız, burası artık kamusal olanın kamusallaştırıldığı mekan.  

Saraçoğlu, İller Bankası ile aynı kaderi paylaşmasın

CHP Ankara Milletvekili Gülay Yedekçi, " Türkiye'deki bütün Cumhuriyet dönemi mimari eserleri, bir şekilde yok edilmeye çalışılıyor. Bu sistemli bir durumda yapılıyor. Önce mekânlar yaşatılmaz yaşanamaz hale geliyor. Onun için bu beş çayı ve gün yapma fikri de buranın yaşam alanına dönüşme düşüncesiyle yapılıyor. Onun için buralar böyle atıl hale getirilmemeli. Yapıldığı dönemin mimari özellikleri taşıması açısından bahçeli ve insanların komşuluk ilişkilerini gerçekleştiriyor olmaları bakımından çok önemli bir alan Saraçoğlu Mahallesi. Bu konuda soru ve araştırma önergeleriyle biz de meclisten mümkün olduğu kadar ses yükseltmeye gayret ediyoruz. Cumhuriyet'e ve mimarisinin yaşamasına inanan herkesin Saraçoğlu Mahallesi özelinde yan yana gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. İller Bankası'nın başına gelen Saraçoğlu'nun başına gelmesin. Saraçoğlu'nun emlak gayrimenkul ortaklığına devredilmesi hiç kabul edilemez. Bu kadar açık bir şekilde böyle bir mekânın ranta teslim edilmesini kabul etmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Bu anlamda gerek Meclis'te gerek sokakta ne yapılacaksa her anlamda burada yaşayanlarla beraber dayanışma içinde olacağız" dedi.

Cumhuriyet'in tüm birikimlerine sahip çıkacağız

CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz ise tepkisini şöyle dile getirdi:

"Cumhuriyet'in tarihiyle hesaplaşma ve kavga içinde olanlar, onun felsefesi ve ideolojik tutumuyla bağdaşmayanlar onun yerine bir AKP devleti kurmak hevesinde olanlar bunu söylemekten çekinmeyenler, Cumhuriyet'in siyasal mirasıyla kavga ederken mali ekonomik mirasıyla farklı bir bakışı içindeler bunu da bir ganimet olarak görüyorlar. Cumhuriyet'in birikimlerini ve Atatürk'ümüzün vasiyetini bir işgalci anlayışı ile bir ganimet gibi değerlendiriyorlar. Gerçekten de ülkemizde her alanda Cumhuriyet'in izlerini silmeye çaba gösterirken, Cumhuriyet'in birikimlerini bir ganimet ve talan anlayışıyla yakınlarına yerli ve uluslararası işbirlikçilerine peşkeş çekiyorlar. Buradaki sahiplenmemiz Cumhuriyet duruşudur. Biz onları bu sokaklarından ve mücadele alanlarından gerileteceğiz. Aslına bakarsanız sürecin sonuna geldiklerini onlar da biliyorlar. Bu işgalci ve ganimetçi yaklaşım son demlerini yaşıyorlar. Cumhuriyet'e ve onun tüm birikimlerine sahip çıkacağız."

Saraçoğlu insan sağlığı için de yaşatılmalı

Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut da, yaşam alanlarının ranta kurban edilmesinin sağlık açısından sakıncalarına değinerek, bu kapsamda Saraçoğlu Mahallesi'nin önemini anlattı

Bulut, şunları söyledi:

 "Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlığın tanımlaması biyopsikososyal sağlık olarak tanımlanıyor. Bu gibi mahallelerin var olması aynı zamanda psikososyal sağlımız için de faydalı. Dayanışma ruhunun geliştirilmesi insanlar için bir güvence teşkil ediyor. 1990'larda Almanya'da, İspanya'da iflas eden bir sistemi Türkiye getiriyorlar. Büyük bloklar, büyük plazalar ve büyük AVM'ler. Bunlar halk sağlığı açısından oldukça zararlı. Geçmişte insanlar günlük yaşamında 30 bin 40 bin adım atarken, günümüzde bin 500 adıma düştü. Bu sokaklar, bu sokaklarda oynayan çocukların neşeleri insanlara sağlık katar. Biz bu nedenle buranın bir emlak yatırımına dönüştürülmesini sağlıksız bir gelişim olarak görüyor ve kınıyoruz"

Kaybedecek bir karış toprağımız bile yok

Halkevlerinden Hadi İskit ise, da ülkemizin her yerinde doğamıza sermaye eliyle bir saldırı gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, "Bizler nasıl ki geçtiğimiz hafta rant için yakılan ormanlarla ciğerimiz yandıysa, bugün de kentimizin sokaklarına yapılan saldırılarla içimiz daralıyor. Artık bu kentin bu çevrenin bu ağaçların tek bir parçasını bile ne emperyalistlere ne de sermayeye bırakmayacağız. Bu kentte bu çevrede bu doğada bizim. Bütün Türkiye halkını kentine ve doğasına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bu saatten sonra kaybedecek bir karış bile toprağımız, kesilecek bir tane bile ağacımız yok" diye konuştu.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Mücahit Dede," AKP iktidarı Cumhuriyet'in kurumları ve değerlerini yok etmeye çalışıyor. Buna karşı bir duruş sergiliyoruz. Diğer yandan hafızalarımızı tazelediğimizde burada yaşayan insanların tahliye edildiğini birlikte yaşadık gördük. Ranta dayalı bir sistem ve kendi yandaşlarına peşkeş çeken AKP iktidarı sermayeye açtı burayı. Birleşik Kamu İş olarak Saraçoğlu Mahallesi'ne, tüm Cumhuriyet değerlerine ve Ankara'ya sahip çıkacağız" dedi.

Basın açıklamasının ardından Mimarlar Odası Ankara şube üyesi Adnan Zeytin'cinin çaldığı akordiyon eşliğinde halaylar çekildi.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi