Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
08 Mart 2017 Gökçek’i istifaya davet ettiler Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Tabip Odası ve CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 350 ton asbestli malzeme olan Havagazı Fabrikası tartışmasına raporların asbestin varlığını kanıtlayarak son noktayı koyduğunu belirtti. Meslek odaları ve Emir, yetkilileri göreve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i de istifaya davet etti. Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut ve CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Meclis’te 350 ton asbestli malzeme olan Havagazı Fabrikası’nın yıkımına ve asbest ölçüm raporlarına ilişkin basın toplantısı yaptı. 4 emsalli bir rant söz konusu Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya yaşanan süreci şöyle özetledi: Havagazı Fabrikası Cumhuriyet dönemi sanayi yapısı olduğu için tescil edilmişti. Ankara Büyükşehir Belediyesi bu yapının tescilini kaldırmış ve dört emsalli plan değişikliğine gitmişti. Bu değişikliğe Mimarlar odası olarak itiraz ettik. Mahkeme süreci devam ederken Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında yapılan yazışmalarda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi'ne 13 Ocak 2017 tarihinde yazdığı yazıda Mimarlar Odası Ankara Şubesinin söz konusu yapıya ilişkin dava süreci devam etiğini, bu nedenle Havagazı Fabrikası'nı yıkamayacağını belirtmektedir. Mimarlar Odası olarak süreci takip ettiğimizi defalarca kamuoyu ile paylaştık. Bize gelen bilgi ve belgeler doğrultusunda Ankara Tabip Odası ile birlikte 15 Şubat’ta Havagazı fabrikasının yıkılması için yapılan ihale şartnamesinde 350 ton asbestli malzemenin olduğunu, önlem alınmadan olası yıkımın bölgede yaşayanlar için büyük risk taşıdığını kamuoyuna açıkladık. Bu tehlikeli süreç hakkında çok net uyarılarda bulunduk. 25 Şubat’ta önlem alınmadan yıkım başladı. ATO ile sürece tanıklık ettik ve yıkım sürecine dair fotoğrafları çektik. Herhangi bir önlem alınmadığını gördük” diye konuştu. 27 Şubat’ta yıkım devam ederken yabancı bir firmaya bir analiz yaptırdık. 28 Şubat’ta çıkan sonuçları açıkladık. Analizlerde fabrika çevresinde en tehlikeli asbest türü ampihole tespit edildi. Bu sonuçla mahkeme başvurduk ve yürütme durdurma kararı aldık. 27 Şubat’ta aldığımız yedek numuneleri bir gün sonra Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’ne de gönderdik. Sonucu 7 Mart’ta çıktı. Ne yazık ki MTA raporlarında da asbest tespit edildi. Büyükşehir Belediyesi’nin büyük bir sorumluluğu var. Büyükşehir Belediyesi'nin bu alana ilişkin rant odaklı ısrarlı bir çalışma var. Dört emsalli bir rant söz konusu. Açtığımız davalara karşı sürekli plan değişikliği yaptılar. Trafik ve altyapı bunu kaldıramaz diye uyarılarda bulunmuştuk. Buranın müze yapılması gerektiğini dile getirmiştik. Orada 2 bine yakın öğrenci var Orada Atatürk Lisesi, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Gazi Koleji, Ankara Garı var. Orada yaşayan insanlar var.” Gökçek sorumluluklarını yerine getirsin Kaya, “Büyükşehir Belediyesi bizimle polemiğe girmek yerine sorumluluklarını yerine getirsin. Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Başbakan, partili Cumhurbaşkanı sesini çıkarmıyor, konuya ilişkin bir açıklama yapmıyor yada bir müdahalede bulunmuyor. Büyükşehir Belediye Başkanı yürütmeyi durdurma kararını aldığımız tarihten sonra ve yıkımı durdurduktan sonra 3 martta MTA'ya katı numuneler göndermiştir, bu katı numuneleri nereden almıştır bunları açıklasın. Konunun takipçisiyiz. Sonuçları ve yürütmeyi durdurma kararını aldıktan sonra kendisi ve ilgili kurulları hukuka taşıdık. Hukuksal süreç sürüyor” dedi. Halk sağlığı ve işçi sağlığı açısından sıkıntı olduğunu dile getiren Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut ise, şöyle konuştu: “Yıkımın ilk çalışmaları sırasında iş ve işçi güvenliği açısından İşçiler gerekli önlemleri alınmamıştır. İş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğine uyulmamıştır. İşçiler için bir arındırma kabini yoktur. Sigara içen işçiler 90 kat daha fazla olumsuz etkilenmektedir. Bölge karantinaya alınmalı. Önlemler sürekli bizim iteklememizle alınmamalıdır. Yasalara ve yönetmeliklere uyulmalıdır. Toplum sağlığını tehdit etmeden söküm yapılmalıydı. Bölgede asbestsiz bir alandan söz edilemez. Olayın görünür hali ve yönetmeliklere uyulmadığı göz önüne alınırsa büyük bir ihtimal asbest bulunmaktadır. Ankara’da çevre felaketi yaşanıyor CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara’da 10 gündür bir çevre felaketi yaşadığını vurgulayarak, “Ankara Büyükşehir Belediyesi 25 Şubat’ta içinde 350 ton asbestli malzeme olduğu bilinen Havagazı Fabrikası’nı dozer ve balyozla yıkarak, Ankara’yı çok büyük bir çevre felaketi ile yüz yüze bıraktı. Asbest çok düşük miktarlarda solunsa dahi 5,10 yıl sonra kesin kansere neden olan bir madde. Asbestli binaların sökümü çok özel yönetmeliklere tabidir. Sökümü özel tekniklerle yapılır. AB direktifleri bu konuda çok sıkı şartlar öngörmektedir. Asbest yönetmeliğimizde asbestli binalarının yıkımının nasıl yapılacağı çok açık yazmaktadır” diye konuştu. Yıkımdan 7 gün sonra izole etti Emir, sözlerine şöyle devam etti: “Ankara Büyükşehir Belediyesi bu olay başlamadan binanın asbestli olduğunu biliyor ve o işi ona göre ihale etmiş durumdadır. Belediyenin asbest sökümüne ilişkin herhangi bir tedbir almadan binayı izole etmeden yıkım yaptığını gördük. İşçilerin maskesi yoktu, karantina önlemi alınmamıştı. Belediye Başkanı ‘Asbestli alana girmedik. Asbest boruların içinde binaların sökümünü yapıyoruz’ dedi. Asbest boruların ve kazanların dışında olur, Tuğlaların içinde olur. Çünkü buralarda izolasyona ihtiyaç vardır. 80 yıllık bir bina olduğu için borular, kazan dairesi her yer asbestle ile doludur. Bu borular bütün binayı çevrelemektedir. Asbestli binaya balyozu vurduğunuz anda asbesti dışarı atmış olursunuz. Baskılarımız, meslek odalarının duyarlılığı ve medya desteği sonucu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, binanın asbestli olduğunu kabul ederek, yıkımdan 7 gün sonra izole etme yoluna gitti.” Belediyenin numuneleri nedene aldığını bilmiyoruz Belediye’nin bilimsel verilere uymadığını ve asbestin çevreye yayıldığını belirten Emir. Şunları kaydetti: “Bilimsel verilere uymayan bir belediye var, Orada asbest çevreye yayılmaktadır Asbestin olmadığını ispatlamak belediye başkanının görevidir. Yönetmeliğe göre göreve başlamadan ve iş süresince asbest ölçümleri yapmak zorundadır. Birkaç ölçüm yaptırdı ama ölçümleri tartışmalı. Bu ölçümleri de sağlık duyarlılığı olduğu için meslek odalarına saldırmak için yaptırdı. Belediye akreditasyonu olmayan özel bir firmaya? Ve Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’ne ölçüm yaptırdı. Numuneleri nereden aldı bilmiyoruz. Ölçümlerde asbest çıkmadı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin ilk özel firmaya yaptırdığı ölçümlerde asbestin en tehlikeli türü olan ampihole çıktı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası’nın Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’ne ’ya gönderdikleri numune sonuçlarında da ne yazık ki asbest tespit edildi.” Senin davandan korkacak değiliz ama sen halktan kork Bu süreçte Gökçek’in sorumlu davranmak yerine meslek odalarına ve siyasetçilere saldırdığına dikkat çeken Emir, belediyenin MTA ve özel firmaya yaptırdığı ölçüm raporlarını ise şöyle değerlendirdi: “MTA’nın belediye yaptığı analiz XR difraksiyonudur. Bu yöntemde yanlış sonuçlar çıkabiliyor. Diğer özel firma ölçümünü değerlendirdiğimizde ise, bu özel firma sadece hava ölçümleri yapabiliyor. Bu ölçümleri ise 3 mart tarihinde yaptırdı. 7 gün sonra 1 km uzaktan havadan ölçüm aldırdı. Asbest çıkmayınca ‘CHP’liler ve meslek odaları infiale neden oluyor. Dava edeceğim’ dedi. Biz senin davandan korkacak değiliz ama sen halktan kork. MTA’ya yaptırdığı analiz ise 2 katı numune analizi sundu. Yıkım bölgesinden yüzlere numune alarak ölçüm yaptırmalıydı. Üstelik ölçümler zamanında yapılmadı. Yağmur yağdı, rüzgar esti. Ölçümler zamanında yapılsaydı, ölçüm sonuçları daha sağlıklı olurdu.” İş ve risk planı yapılmalıydı Emir, şunları kaydetti: “Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin hem özel firmaya hem de MTA’ya yaptırdığı ölçümlerde asbestin en tehlikelisi ampihole tespit edildi. Dün açıklanan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin MTA raporu da belirgin bir şekilde alanda asbest olduğunu ortaya koydu. Belirli bölgelerde asbest yoğun bir şekilde görülüyor. Öte yandan buranın asbestli olup olmadığın ispatlamak bizim değil yetkililerin görevi. Daha yıkım işlemi başlamadan iş ve risk planı yapılmalıydı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na iş planını sordum ancak hala cevap vermediler. Görevlerini yapmıyorlar. Meslek odaları asbest var, kentin sağlığıyla oynuyorsunuz dediğinde ise halkı paniğe sürüklüyorsunuz suçlamasını yapıyorlar. Asbestli olmadığı kesin olarak kanıtlanıncaya kadar burası tehlikeli kabul edilmelidir. Bana sorduklarında çocuklarını okula gönderilim mi diyen veliye gönderin diyemem.”Yetkilileri sorumlu olmaya davet eden Emir, “Bakanlıkların bu işe el koyması lazım. Gökçek konuyu siyasallaştırarak sıyrılmaya çalışıyor. Gökçek’in bu işi yapamadığı anlaşılıyor. Anneler çocuğum niye asbest soluyor diye soruyor. Yetkilileri sorumluluk alamaya, Gökçek’i de istifaya davet ediyorum.” TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi
Tweetle
Okunma Sayisi : 4460
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 05.12.2024 - 09:09:18 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |