Cumhurbaşkanı’na hakaretten  Tezcan Karakuş Candan’a dava açıldı

Savcılık: “İftira yok hakaret var” , Candan: “iftira da hakaret de yok”

“İftira da hakaret de etmedik halka söylememiz gerekeni söyledik”

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube yöneticileri Cumhurbaşkanlığı’nın  “kaçak saray” masa maliyeti hakkında Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan açtığı iftira ve hakaret davasını değerlendirdi. Soruşturma süreci tamamlanmasının ardından Adalet Bakanlığı’nın izin vermesiyle Candan hakkında  1 yıldan 5 yıla  kadar hapis cezası ile birlikte, seçme ve seçilme ehliyetinden,  vakıf, dernek şirket,  kooperatif, siyasi parti  ve meslek odası yöneticiliklerinden mahrum bırakılması, kamuda çalışmaktan ve mesleğini icra etmekten mahrum bırakılması,TBMM’de devlet ,il ,belediye köy gibi  yerlerde yönetici olmaktan mahrum bırakılması cezası isteniyor.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi  Başkanı Tezcan Karakuş Candan  açılan dava sürecini şöyle değerlendirdi: “Mesleğimin ve meslek odamızın temsiliyetini anayasal çerçevede yürütürken, kamusal alana, Atatürk’ün vasiyeti ve şartlı bağışına ,Atatürk Orman Çiftliği’ne sahip çıktığımız için cezalandırılmaya çalışılıyoruz. Ne yaman bir çelişki ki, istenen ceza ile bana “muhtar bile olamayacaksınız denilmek isteniyor. Biz çok haklıyız ve bu davayı kazanacağız “dedi.

Candan şöyle devam etti. “Cumhuriyet savcılığı söylediklerimiz konusunda resen bir soruşturma açmamışken, soruşturma başlatmamışken, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Adalet Bakanlığı’na yazı yazarak, Adalet Bakanlığı da Cumhuriyet Savcılığı’na yazı yazarak hakkımda soruşturma başlatılmasını istemişti. Türkiye tarihinde bir ilkle aslında soruşturmaya izin verecek makam soruşturma talebinde bulunmuştu. Kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olarak demokratik tepkimizi ve eleştiri hakkımızı kullandığımızı ifade etmiştik. Savcılık iftar masasının maliyetinde ve söylediklerimizde bir iftira olmadığını belirterek takipsizlik kararı vermiş. Fakat hakaret  var demiş dava açmış. İftira da yok hakarette yok”

Hakaret konusunda “Kamusal alan gasp edilerek vergiler lüks ve şatafata harcanarak  yapılan kaçak saray”, “ Atatürk Orman Çiftliği’ndeki talana ortak olan herkes o büyük gün geldiğinde yargı önünde hesap verecektir” açıklamalarından kaynaklı   davanın açıldığını söyleyen Candan, “Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiğim gerekçesiyle dava açılmış durumda. Kamusal alanın gasp edilmesini, Mahkeme kararlarının ihlal edilmesini, Vergilerimizin lüks ve şatafata harcanmasını halka anlatmamızın neresi hakaret? Biz eleştiri hakkımızı kullandık. Demokratik hakkımızı kullandık. Burada bir hakaret yok bir gerçek var. Halka doğru bilgiyi vermek sorumluluğumuzda. Kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olarak bilimsel bilgimizi  halka anlatmamız ifade özgürlüğüdür, anayasal güvence altındadır.” dedi. 

“Mimarlar Genel Kurullarında hukuksuzluğa gereken cevabı verecektir”

Cumhurbaşkanı’na hakaretten seçilme haklarının kısıtlanmasının istendiğine dikkat çeken Candan, “ Bazı haklarımın kısıtlanmasını istiyorlar, bunlardan bir tanesi Mimarlar Odası yöneticiliği yapamayacağım yapamamam anlamına geliyor. Vakıf, dernek, sendika, siyasi parti ve tüzel kişiliklerin yöneticisi ve deneticisi olamıyacağım noktasında ceza isteniyor. Buna karar verecek tek kurul Mimarlar Odası Ankara Şubesi Genel Kuruludur. Atatürk’ün şartlı bağışına ve vasiyetine aykırı, Meslek etiğine aykırı, 3194 sayılı imar kanuna aykırı inşa edilen kaçak bir binayı kamuya açıkladığımız için Oda yöneticiliğimizi engellemek istiyorlar. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Genel Kurulu buna cevabını verecektir. Mimarlar Atatürk’ün şartlı bağışı ve Cumhuriyet değerleriyle hesaplaşmaya karşı çıkan meslek etiğini ayaklar altına alarak hukuku ihlal edilmesine karşı çıkan Mimarlar Odası’na sahip çıkacaktır. Mimar olabilmek için yıllarımızı verdik. Mimarlık diplomamızı yöneticiler her türlü kaçak yapıyı inşaa etsin, cumhuriyetin mimari ve doğal mirasını yok etsin biz de susalım diye almadık. Mimarlar Odası’nın kentine ülkesine, mesleğine sahip çıkmasından, bizim bu mücadelenin yürütücüleri olmamızdan rahatsız oluyorlarsa, rahatsız olmaya devam edecekler. Bizler Anayasa’yı ihlal etmedik. Bu ülkenin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün şartlı bağışı ile bağışladığı, Ankara’nın nefes koridorunu, emanetini koruduk, yasadışı inşa edilen bir yapıyı deşifre ettik. Biz kazandık. Ne yaparlarsa yapsınlar o yapının adı “Kaçak Saray”dir artık. Cumhuriyet’in bize sağladığı değerleri, Cumhuriyet’in bize sağladığı olanaklar üzerinden korumaya devam edeceğiz. Ülkemizin endüstrisini de savunacağız, ağacını da fabrikasını da savunacağız, ulaşımına da savunacağız, halkçılığını da, devrimciliğini de savunacağız. Temsiliyet hakkımız bu şekilde elimizden alamazlar. Susmuyoruz, korkmuyoruz. Mimarlık ortamı 13-14 Şubatta yapılacak Genel Kurul ve seçimlerde  gereken cevabı verecektir. Mimarlar, Odası’na sahip çıkacaklardır buna yürekten inanıyoruz. Odaların Genel Kurulları hukuksuzluğa karşı, demokrasi şölenlerine dönüşecektir.” İfadelerini kullandı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya : “Cumhurbaşkanlığına hakaret gerekçesiyle, 900 den fazla dava açmış durumda ve insanlarla hesaplaşmaya girmiş durumda.  Bu söylenen cümlede hakaret içeren bir tek kelime var mı? Amaç burada susacaksınız demektir. Bilimden beslenen bir meslek örgütüyüz. Bizler bilimden ve bu toplumdan aldığımızı topluma söylemeliyiz. Doğru bir şekilde aktarmalıyız. Genel Kurullarımız bizleri bunun için seçiyor.  Cumhuriyeti yıkmak için çaba sarf etmiyoruz aksine bizler Cumhuriyet’in değerlerini korumak için çaba sarfediyoruz. Bizler mücadelemize devam edeceğiz bu suçlamlar bizleri yıldıramaz, ne zamanki doğruların yanına hükümet  gelmek ister o zaman bizler de aynı yönde oluruz zaten. Bizler doğrunun ve demokrasinin yanındayız.” İfadelerini kullandı.