Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
05 Temmuz 2021 Bilirkişiler mimarların açtığı davada , ‘’Zir Vadisi'nin SİT alanının düşürülmesi kamu yararına aykırıdır’’ dedi Mimarlar Odası Ankara Şubesi, arkeolojik ve doğal SİT alanı olan Zir Vadisi’nin sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı ilan edilerek yok edilmesine karşı mücadeleye devam ediyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bu kapsamda 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109/2 maddesine göre 06.12.2018 tarih ve 228930 sayılı Bakanlık Makam Oluru ile onaylanan, Ankara ili, Sincan İlçesi Zir Vadisi Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım alanına ait sınırlarının güncellenmesini içeren Ankara 1 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 24.05.2018 tarih ve 448 sayılı kararının ve bu kararın dayanağı olan Zir Vadisinin sürdürülebilir koruma kontrollü kullanım alanı ilan edildiği Ankara 1 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 17.11.2017 tarih ve 407 sayılı kararının yürütmesinin durdurulması ve takiben iptali talebiyle dava açmıştı. Davada, bilirkişi raporu yayınlandı. Ankara 11. İdare Mahkemesi sunulan raporda Zir Vadisi’nin SİT alanı statüsünün düşürülmesinin ve sınırlarının daraltılmasının, peyzaj ve biyoçeşitlilik açısından bir potansiyele sahip olan alanın geleceğini önemli ölçüde tehlikeye attığı vurgulandı. Raporda, söz konusu kararların kamu yararına aykırı olduğu görüşü sunuldu. Zir Vadisi birinci derece doğal ve arkeolojik SİT alanı ilan edilmelidir Raporu değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Zir Vadisi Sincan- Yenikent yerleşkesine 5 km uzaklıkta Ermeni mezarlığının da bulunduğu, ‘ıstanoz’ yerleşkesi olarak geçen önemli tarihi eserlerin bulunduğu bir alandır. Vadi her açıdan tartışmasız korunması gerekirken, SİT alanı statüsünün kaldırılmış olması, vadiyi yok edecektir. Zir Vadisinin kent merkezine yakınlığı, sulak alan oluşu, flora fauna zenginliği, arkeolojik zenginlikleri, kentin nadir kalan vadilerinden oluşu dikkate alındığında, Zir Vadisi birinci derece doğal ve arkeolojik SİT alanı ilan edilmelidir. Böyle özellikli bir vadinin, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı ilan edilmiş olması akıl almaz bir durumdur. Bilim insanları da raporda Zir Vadisinin ekolojik, biyolojik, arkeolojik değerlerine, vadideki farklı habitat türleri bulunduğuna dikkat çekerek, koruma kontrollü kullanım alanı ilan edilmesinin kamu yararına aykırı olduğunu ortaya koymuştur. Bilim insanları da haklılığımızı ve vadinin değerini ortaya koymuştur. Bu kararlar vadide yapılaşmanın önünü açacak ve birinci derece doğal SİT olması gereken vadiyi yok edecektir. Vadiye telafisi imkansız zararlar verilmeden bu kararların acilen yürütmesi durdurulmalı, iptal edilmelidir” diye konuştu. Bu statü ile Zir Vadisi korunamayacaktır ve yapılaşmaya açılacaktır Candan, raporda sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı ilan edilme kararının, vadiye vereceği zarar da, “Zir Vadisi, gerek vadi peyzajının yarattığı ekolojik ve görsel değerler gerek tarihi ve arkeolojik değerleri ile ayrıcalıklı bir öneme sahiptir. Zir Vadisinin mevcut habitatının, flora ve faunasının korunmasının aynı zamanda doğal yapıyı koruyacaktır. Zir vadisinin, kent merkezine yakınlığı, sulak alan oluşu, flora - fauna zenginliği, doğal ve kültürel alan ve jeolojik yapısından dolayı, Ankara kenti yakın çevresinde doğal kalan nadir varlıklarımızdan olması, ekolojik hayatın kent insanımızla paylaşılmasını sağlayacak özelliklere sahip olması bakımından da çok önemlidir. Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları: Kesin korunacak hassas alanlar veya nitelikli doğal koruma alanlarını etkileyen, bu koruma bölgeleri ile bütünlük gösteren, korumaya katkı sağlayacak, doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetler, turizm ve yerleşimlere izin veren alanlardır. Toprak, cüruf, çöp, hafriyat, sanayi artığı gibi maddelerin dökülmeyeceğine, Ancak bu alanlarda Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu izniyle; a. Kesin Korunacak Hassas Alanlar ile Nitelikli Doğal Koruma Alanlarındaki faaliyetlerin yapılabileceğine, b. Örtü altı tarım, kültür balıkçılığı ve entegre tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabileceğine, c. Katı atık düzenli depolama tesisi, atık su arıtma tesisi, yat çekek yeri, akaryakıt istasyonu gibi uygulamaların yapılabileceğine, üst ölçekli planlara uygun olmak şartıyla sanayi tesislerinin yapılabileceğine, d. Doğal peyzaj ve siluet dikkate alınarak kum, çakıl, taş, maden ve benzeri malzeme alınabileceğine, bu amaçla ocak açılabileceğine, izin verilmiş olacaktır. Bu da Ankara’da nadir olarak kalan Zir Vadisi’nin koruma statüsünün yerine getirilemeyeceğine işaret edecektir” ifadeleriyle ortaya konmuştur. Zir Vadisi, ekolojik, tarihi ve arkeolojik değerleri ile ayrıcalıklı bir öneme sahiptir Candan, raporda yer alan şu ifadelere dikkat çekti: “Zir vadisinin tarımsal özellikleri vardır, jeolojik öne çıkan özellikleri vardır, rekreasyonel özelliklere sahiptir, iki önemli ovayı etkileme ve etkilenme özelliği bulunmaktadır, Ankara yerleşimine yakın mesafededir ve hatta içindedir, mikro klima özelliği göstermektedir. Zir Vadisi, gerek vadi peyzajının yarattığı ekolojik ve görsel değerler gerek tarihi ve arkeolojik değerleri ile ayrıcalıklı bir öneme sahiptir. Zir Vadisi, bulunduğu bölgede (10 km yarıçaplı bir alanda) yarı doğal ve doğal habitatları barındıran bir peyzaja sahip tek alandır. Bu özelliği ile, peyzaj açısından tabiri caiz ise çölde bir vaha niteliğinde bir alandır. Zir Vadisi, ayrıca, çok sayıda bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapması nedeniyle, civardaki tahrip edilmiş alanlarda yer alamayan yaban hayatı ve bitkiler için bir biyoçeşitlilik sığınağı özelliğindedir. Zir Vadisi, her ne kadar biyolojik çeşitlilik için bir sığınak fonksiyonu görse ve peyzaj açısından civardaki son doğal ve yarı doğal alanları barındırsa da, uzun yıllar boyunca planlı olmayan insan faaliyetleri sonucunda ekolojik, peyzaj ve biyoçeşitlilik açısından değerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Vadi civarındaki yerleşimlerin gün geçtikçe artması, yapılmış olan yollar ve madencilik faaliyetleri, Vadinin habitat bütünlüğünü ve kalitesini tehdit etmekte, vadinin gelecekte bu faaliyetlerden olumsuz yönde etkilenme olasılığını artırmaktadır. Zir Vadisi, bu doğrultuda kalıntı bir peyzaj ve bir biyoçeşitlilik sığınağı olarak yüksek seviyede korunmaya ihtiyaç duyulan bir alandır. Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarında maden aranması ve işletilmesine izin verilmektedir. Özellikle korunan alanlarda madencilik faaliyetlerine kesinlikle izin verilmemelidir. Bu faaliyetler bölgesel ve yerel seviyelerde doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına, yeraltı kaynaklarına ve habitatın doğal yapısına zarar vermektedir. Zir Vadisi, yaban hayvanlarının barınma, beslenme ve üreme gibi hayati ihtiyaçlarını temin edebileceği uygun yaşama şartlarını sağlar. Biyolojik çeşitliliği, ekolojik süreçleri, ekosistem hizmetlerini, ekolojik barınakları muhafaza eder ve iklim değişikliklerine tampon sağlar. Peyzaj değeri yüksektir. Bu nedenlerle; Zir Vadisinin doğal sit statüsünün yeniden kategorileştirilerek sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım statüsü altında statüsü değiştirilmesi uygun görülmemiştir.” Ankara’da kentsel ölçekte vadiler üzerinden rant kararları sürdürüldüğüne dikkat çeken Candan, “Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara vadilerini kaybetmesine izin vermeyeceğiz” dedi. TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi
Tweetle
Okunma Sayisi : 1607
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 22.11.2024 - 14:01:56 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |