Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
08 Şubat 2019 Mülkiyeliler Birliği Yeni Yapısında, Yıkım Üzerinden Temellenen Kültür, Neyin Kültürüdür? Mülkiyeliler Birliği’nin yeni “Kültür Merkezi" olarak ifade edilen, korunması gerekli Kültür Varlığı iken, tüm uyarılara rağmen yıkılarak replikası olarak inşa edilen yapısı 9 Şubat’ta, bilirkişi raporunda geçen “Bugünkü nesil sorumluluğunu yerine getirememiş ve gelecek nesillerin kültür varlığı olan bir yapıyı özgün özellikleri ile görebilme hakkını koruyamamıştır” sözlerinin gölgesinde, bu yıkım sürecinin sorumlularının, yapının yıkılmamasına ilişkin bilim insanlarının verdiği rapor karşısındaki “mahcubiyetleriyle” açılacak. Mülkiyeliler Birliği, binanın yıkılmaması gerekliliğinin altını defalarca çizen bilimsel raporun gölgesinde açılışını düzenlediği törene bütün dostlarını davet etmiştir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, hemen yanı başımızda bir dost kurumun gerçekleştirdiği ve yeni yönetiminin binanın yıkımına dair sorumluluğu olmadığını bilerek bu açılışa dair söyleyecek sözümüz var. Tarihe not düşülsün, unutulmasın, yokmuş gibi davranılmasın diye. Mülkiyeliler Birliği Kültür Merkezi adı ile yapılan yeni yapısı; 1935 yılında dönemin aydınlarından olan Ömer Lütfi Rona ve Bayan Muazzez Rona’nın mutluluklarının duvarlarına sindiği şen kahkahaları hissetmeyerek açılacak. Orada doğan çocukların kokusu, yaşanmış onca sevinç ve acıya tanıklık etmiş mekan ise hiç olmayacak. Cumhuriyetin ilk yıllarına tarihlenen yapı, o dönemdeki kamu yapılarının konutta ifadesini bulan özgün eserini hatırlatmayacak bize. Sonrasında Mülkiyeliler Birliği’nin misafirhaneye dönüştürdüğü bu yapıda, Aziz Nesin’i, Cevat Geray’ı dinlediğimiz, taşıdığı yükün ağırlığını yansıtan seslerin sıcaklığı olmayacak. Şu köşede dinlemiştik, şu köşede ağlamıştık, şurada karar vermiştik dilekçelere, tam da şurada almıştık dostlarımızın aramızdan ayrılması haberini diyeceğimiz köşelerimiz, sırtımızı yasladığımız duvarlarda izimiz olmayacak. Yeni kavramının her yere sirayet ettiği, geçmişin bir çırpıda silinip atılabileceği bir dönemde, kültür kavramı biriktirme ve kuşaklar arası geçirgenlikle örülür. O örgünün ana sahnesi mekândır. Açılışı yapılacak bu yeni yapı birikmiş bir örgünün sahnesi değil, kopyası olmaktan ibaret badana kokan yeni bir sayfadır. Bu nedenle bu açılış buruk, ağır ve yarımdır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak tescilli kültür varlığının yıkımına ilişkin haklılığımızın nişanesi Bilirkişi Raporu ile devam eden hukuksal sürecimizde, kültürel birikimin kendisinden öncekileri yok ederek oluşamayacağı yaklaşımıyla hazırlanan bu metin , ne üzerine neyin bina edildiğinin tartışılması inancıyla, tarihe ve açılışa düşen bir not olsun, evrenin binlerce verisi arasında asılı kalsın diyedir. Bu bizim, Ömer Lütfi ve Muazzez Rona’ya, Aziz Nesin’e, Cevat Geray’a ve onlarca o mekanda izi bulunan, mücadelesini halkla buluşturan aydınlara, Atatürk Orman Çiftliği’nde Kaçak Saray yapılırken, Marmara Köşkü, İller Bankası Binası, Su Süzgeci Binası, Baraj Gazinosu, Etibank Binası, Danıştay Binası, Havagazı Fabrikası, Ego Hangarları ve onlarca Cumhuriyet tanığı mekan yıkılıp yok edilirken verilen mücadeleye, Cumhuriyete senet olarak verdiğimiz diplomalarımıza ve mesleğimize karşı sorumluluğumuzdur. Mülkiyeliler Birliği yeni yapısında yıkım üzerinden temellenen kültür, neyin kültürüdür? Saygılarımızla, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube 45.Dönem Yönetim Kurulu
Tweetle
Okunma Sayisi : 4251
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 22.11.2024 - 14:01:56 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |