"Hükümet  Çevreyi Korumuyor  Kendi Küçük Çevrelerini Kolluyor"

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün 46.yılını, ranta kurban edilmiş doğal varlıklarımızla yaşam çevrelerimizin bütünlüğünün bozulduğu, doğal dengenin yok olduğu betonlaşmış bir zihniyetin uygulamaları ile karşılıyoruz. Dünya bir yok oluşa sürükleniyor, küresel ısınma, iklim değişikliği, savaşlar göçler, rant odaklı kentsel değişimler, kapitalizmin azgın rant hırsı geleceğimizi tehdit ederken, ülkemizde  “çevre” kavramı hükümetin çevresindeki, çıkar çevrelerinden ibaret bir yapısallığa bürünüyor.

AKP hükümeti çevreyi korumuyor, kendi küçük çevrelerini kollamak üzere yaşam çevrelerimizi talan ediyor. Kanal İstanbul, Boğaz Ankara, HES’ler,  gibi coğrafyaya doğrudan müdahale eden felaket senaryosu yazarken, seçim yatırımı olarak kentsel talanı körükleyen “İmar Affı” ile doğal ve arkeolojik sit alanlarında, Atatürk Orman Çiftliği ve Kuzey Ormanları başta olmak üzere orman ve tarım arazilerinde, dere ve vadi yataklarında, eşsiz doğal varlıklara sahip kıyı bölgelerinde ve korunması gerekli kültür varlıklarında işlenen imar suçlarını yasallaştırmak amaçlanmaktadır.

“Millet Bahçeleri  rant odaklı projelere talebi arttırmak için kamusal alanların sermaye çevrelerinin arka bahçesini haline getirilmesinin  ifadesidir”

Atatürk Orman Çiftliğinde, ODTÜ’de, Kuzey ormanlarında HES projelerinde çevrenin ve ağaçların katledildiği bir süreçte, Cumhuriyetin en değerli kamusal temsiliyetini ifade eden alanların talan edilerek AKP’nin  “millet bahçeleri” yapıyoruz söylemleri, kamusal değil, rant odaklı projelere talebi arttırmak için kamusal alanların sermaye çevrelerinin arka bahçesini haline getirilmesinin ifadesidir.

Ülkemizde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını korumak ve çevreyi geliştirmek anayasal görevler arasında yer almasına rağmen uzun yıllardır ekonominin merkezine toprak ve doğa üzerinden elde edilen rant politikalarının yerleştirilmesi, kentlerin, derelerin, orman arazilerinin, kıyı bölgelerinin, tarihi ve kültürel mirasın yerle bir edilerek yapılaşmaya açılması bu anayasal görevin yerine getirilmediğini açıkça göstermektedir. Ankara’da İstanbul’da yoğun yağış sonucu ortaya çıkan felaketlerin doğa nedeniyle değil insan eliyle gerçekleştirildiğinin en büyük kanıtıdır.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, yaşanabilir kentler ve sağlıklı bir çevre için Cerattepe’de ormanı ve dereleri savunan, Atatürk Orman Çiftliği’nde, ODTÜ’de ağaçlara sarılan, Ege’de zeytinliklere sahip çıkan, Sinop’ta nükleere karşı mücadele eden, Gökova’da, Yatağan’da, Kuzey Ormanları’nda dayanışma ile doğayı savunan herkesin yaptığı gibi yaşam değerlerimizi savunmaya devam edeceğimizi kararlılıkla bildirirken, 24 Haziran’da doğadan halktan yana bir çevreyi var etme umudumuzun büyütülmesi sorumluluğumuzla tüm meslektaşlarımızın ve yurttaşların 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü kutluyoruz.

TMMOB MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ