Ankara Halk Sağlık Müdürlüğü’nden skandal asbest yanıtı

Ankaralının hiçe sayılarak yıkım işlemi yapılan Havagazı Fabrikası’na ilişkin sorumluların peşini bırakmayan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne BİMER’den skandal bir yanıt geldi. BİMER’in konuya ilişkin yönlendirme yaptığı Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü, “Bina –hafriyat ve taşımalarda herhangi bir asbest lifine rastlanılmamıştır” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi bu cevaba “Asbestte kulak sağır, bütün kamu kurumları suskun. Ankara Valiliği ve Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü, tüm bilimsel raporlara rağmen asbeste rastlanılmadığını hangi bilimsel veriye dayanarak söylüyor? Neyin üstü örtbas ediliyor?” diyerek tepki gösterdi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 350 ton asbestli malzeme bulunan ve hiçbir önlem alınmadan yıkılmasının ve bu konuda sorumluluğu kurumların peşini bırakmıyor. Bilimin ışığında kamuoyunu bilgilendirmeye devam eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi, konuya ilişkin olarak bütün kamu kurumlarına başvuruda bulunmuştu. Bu kapsamda başvurulan Başbakanlık İletişim Merkezi’nden (BİMER) skandal bir yanıt geldi. BİMER’in konuya ilişkin yönlendirme yaptığı Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü, “Bina –hafriyat ve taşımalarda “herhangi bir asbest lifine rastlanılmamıştır” dedi.

Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için fikri takibe devam ediyoruz.  Halkın sağlığını ciddi boyutlarda tehdit edecek olan asbeste ilişkin Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan bilimsel toplantıda en ufak bir ‘şüphe’ olması dâhilinde bile ciddi önlemlerin alınmasının gerekliliği ve önemi vurgulanmıştı. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’ne ve özel bir firmaya yaptırdığımız analizlerin raporları da alandaki asbesti doğruladı. Buna rağmen Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden skandal bir bilgilendirme geldi” diye konuştu.

Asbestte kulak sağır, herkes suskun

Candan, şöyle devam etti:

“Asbestte kulak sağır, bütün kamu kurumları suskun. Sağlık Bakanlığının asli görevi halkın sağlığını korumaktır. Bilimsel çalışmalardan yoksun bir tavır ile hiçbir analiz ve laboratuvar belgesine refere verilmeden 26.02.2017 tarih ve 1700287943 sayılı BİMER başvurusuna,  ‘Hava gazı fabrikasının yakınında bulunan ve 2005 yılında yapılan hizmet binası yıkılmış ve hafriyatı izin verilen hafriyat alanına taşınmış ve harfiyattan alınan numunelerden yapılan testlerden herhangi bir asbest lifine rastlanılmamıştır’ denilmektedir.  Halk sağlığını ciddi tehdit edecek lifli yapıda kanserojen bir mineral olan asbestin gözle görülür bir muayene yöntemi olamayacağına göre, BİMER e vermiş olduğu ‘bina –hafriyat ve taşımalarda ‘herhangi bir asbest lifine rastlanılmamıştır’ şeklindeki bilgi ve açıklamanın hiçbir bilimsel ve teknik altlığı yoktur.”

Neyin üstü örtbas ediliyor? Bilim ve doğru tektir

“Hem özel laboratuvarda hem de MTA da yaptırdığımız analizlerde asbest tespit edilmişken bu gün Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün ve ondan bir önce Ankara Valiliği’nin ağız birliği etmişcesine asbeste rastlanılmadığına ilişkin açıklamaları bilime ve halk sağlığı önceliğine uygun değildir” diyen Candan, şunları kaydetti:

“Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası tüm belge ve bilgilerini kamuoyunu açık paylaşır. Bilimsel doğrularla hareket ederken bu kadar iddialı bir şekilde ‘asbest yoktur’ diyebilmek için bilimsel verilerinin olması ve bu verilerin kamuoyu ile paylaşılması gerekir.  Yüzeysel açıklamalar yaparak adeta  bu denli önemli bir konuyu geçiştirmek, kamuoyu nezdinde güven sarsmaktadır. Neyin üstü örtbas edilmektedir? Bilim ve doğru tektir. Yargı sürecine taşınmış ve yıkım günü ile birlikte onu takip eden 4-5 günlük süre içerisinde sık aralıklı, daha sonra rutine binmiş hali ile sürekli ölçümlerin yapılması, sınır değer tespitleri ile birlikte yıkmaya çaba sarf ettikleri binanın mevzuata uygun karantinaya alınması ile ilgili hiçbir önlem almayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Valilik ve Sağlık Bakanlığı’nın süreç içerisinde yer alıp almayacaklarını anlamakta zorluk çekiyoruz.”

Neden hala karantinaya alınmıyor?

Candan, “Kültür Bakanlığı’nın 02 Ocak 2017 tarihli yazısı ile tescil davası devam ederken fiili bir davranışta bulunmaması konusunda uyardığı Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin,  Havagazı Fabrikası alanında yıkım işlemi yapmasının ardındaki tüm gerçekler ortaya çıkartılmalı. Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün BİMER’e gönderdiği bilgilendirmede ‘2005 yılında yapılan hizmet binası yıkılmış’ şeklinde yapmış olduğu açıklamanın ne anlama geldiğini de bilmiyoruz. 2005 yılından itibaren söz konusu 50 bin metrekarelik parselde Ankara Büyükşehir Belediyesinin plan üzerine plan yaptığı 2005 yılında, hangi binanın yeni yapılmış olduğunun açıklanmasını istiyoruz. Yeni bina diyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışan Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ortak olan Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü bunu açıklamalı” diye konuştu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından örtüleme çalışması yapılmış olan Havagazı Fabrikası Elektrik Santrali’nin şu anki hali ile Asbest Yönetmeliği’ne uygun bir karantina çalışmasının halen yapılmadığına dikkat çeken Candan, “Yıkım işleminin çalışma ortamına ve çevreye olumsuz etkilerinin önlenmesi amacıyla ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlarca gerekli işlemlerin yapılması ile ilgili talebimizi kamu adına bir kez daha yineliyoruz” dedi.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi