Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
13 Ocak 2016 ÜLKEMİZİN HEM AKLI HEM VİCDANI BİLİM İNSANLARI YÜZ AKIMIZDIR Bundan 32 yıl önce, bitmek bilmez görünen bir baskı rejimi ülkede hükmünü sürerken, demokrasiye, insan haklarına ve özgürlüklere sahip çıkan, aydın olmanın sorumluluğunu hatırlatıp bu sorumluluğu omuzlayan “Aydınlar Bildirisi” gündemi sarstı. Parlamento seçimlerini gerçekleştirmiş ve demokrasiye dönüş yapmış görünen Türkiye’de 12 Eylül rejiminin sürdüğünü gösteren bir turnusol kağıdı niteliği kazanan, devrin muktediri Kenan Evren’in tüm öfkesini üzerine çeken ve imzacılarının hızla soruşturmalara konu edildiği metin, bugün demokrasi tarihimizin onurlu sayfalarından biri. Ve hepimiz, o gün baskılara karşın imzalarına sahip çıkan aydınları saygıyla anıyoruz. “Vicdan korku tanımaz” Bugün, ne acı ki, benzer bir baskı sürecinin, üstelik gözlerimizin önünde giderek yoğunlaşan bir baskı sürecinin tam ortasındayız. Meclis’i işlevsizleştirilmiş, hükümet erki kendini fiilen başkan ilan etmiş cumhurbaşkanına teslim edilmiş, emperyal heveslerle örülmüş dış politikası metropollerimizde patlayan bombalarla tarumar olmuş, dikta hevesiyle iç barışı dinamitlenmiş bir ülkedeyiz. Bu koşullarda demokrasiden, barıştan, insanlıktan yana söylenen her söz suç sayılarak, ifade özgürlüklerimiz engellenmekte, vicdanlarımız, her gün şiddet altında ıslah edilmeye çalışılmaktadır. Gerçek olan şu dur ki vicdan korku tanımaz. En tehlikeli kelime haline gelen “barış”, AKP’nin “yeni Türkiye’sinde ne denli riskli olduğu ortadayken, bilim insanlarınca dillendirildi. Barışa dair ifade özgürlükleri ve çağrısı hedef gösterildi. Bu hedef gösterme ilk değildir. Nazi Almanya’sı bilim insanlarının nasıl hedef gösterildiği, toplumun nasıl sindirildiği örneklerle doludur. Sonraki adımları biliyoruz, geleceğimizi karanlığa teslim etmeyeceğiz. Bilim insanlarının tehditlerle baskılarla özellikle taşrada tehlikeli bir cadı avının hedefi haline getirilmesini asla kabul etmeyeceğiz. Geleceğimizin karartılmaya, çalışıldığı günler Türkiye’sinde, tek adam rejimini kurumsallaştırmak için gözünü karartıp iç savaşı bir stratejik tercih olarak gündemine alan AKP’ye sözümüz var: bu ülkede emek, demokrasi, özgürlük, barış ve kardeşliği kutsal sayan, bunlar uğruna bedeller ödemiş, en karanlık dönemlerde bile bu değerlerin taşıyıcılığını yapmış bir toplumsal muhalefet geleneği var. Cumhuriyetin özgürlükçü değerlerini, demokrasiyi, yaşama hakkını, bilimi ve tekniği, evrensel hukuk ilkelerini savunan meslek odaları var. Bu geleneğin bir parçası TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak , AKP’nin diktatörlük inşası girişimine karşı vicdanın sesi olan bilim insanlarına ve onların ifade özgürlüklerine sahip çıkıyor, barış istemenin aydınlık olduğuna inanıyoruz. Ülkemizi savaşın, diktatörlüğün karanlık dehlizlerine sürüklemeye çalışanlar şunu bilmelidir ki,bu ülkenin hem aklı hem vicdanı olan bilim insanlarına yönelik saldırıları kabul etmeyeceğiz. VİCDAN ZORBALIĞA KARŞI DİRENECEK, HOCALARIMIZA DOKUNMA! TMMOB MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ 43.DÖNEM YÖNETİM KURULU
Tweetle
Okunma Sayisi : 4458
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 22.11.2024 - 14:01:56 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |