Milletvekilinin yeri Meclistir

Hiç kimsenin bu ülkede, milliyetine, mezhebine, cinsiyetine bakarak  ayrıştırıcı bir politikaya izlemeye hakkı yoktur

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ile iktidar, kendisinin dışında herkese yönelik operasyon yürüterek sivil bir darbe sürecini ilan etmiştir. Devleti FETÖ’ye teslim edenler, Kentleri parsel parsel pazarlayanlar dururken, bu ülkede evrensel hukuk, demokrasi, insan hakları, barış ve Cumhuriyet değerlerini savunanlara yönelik  “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.” anlayışıyla ülkeyi getirdiği durumdan sıyrılmaya çalışmaktadır. 15 Temmuz darbe girişimiyle mücadele diye OHAL’i  fırsata çeviren iktidar önce kendine bakmalıdır. En baştan en aşağıya kadar FETÖ ile ilişkili oldukları ayan beyan olan iktidar, pusulayı toplumsal muhalefete çevirerek, gayri samimi olduğunu ortaya koymuştur.

15 Temmuz darbe girişimine de, sonrasındaki sivil darbeye de karşıyız.

“Milletvekilinin yeri Meclistir”

Suçluluk psikolojisi ile muhalif tüm sesleri, susturma politikaları ile toplum korkutulmaya sindirilmeye çalışılıyor. Özgür basın üzerindeki baskılar; gazetecilerin, akademisyenlerin ve seçilmiş belediye başkanlarının gözaltına alınması ve Cumhuriyet Gazetesi operasyonu sonrasında parlamenter demokrasinin yapı taşlarından birisi olan siyasi partilere yönelik gece yarısı baskınları yapılmaya başlandı. HDP milletvekilleri, eş başkanlarının evleri basıldı gözaltına alındılar, zorla ifadeye götürüldüler. Sivil siyaseti engelleyen, parlementoyu işlevsiz bırakmayı hedef alan bu yaklaşım kabul edilemez. Milletvekillerinin yeri meclistir.

İktidar ülkeyi kan gölüne çeviren iç ve dış politikalarının ve devleti FETÖ’ye  teslim eden kadrolaşmalarının hesabını vermeden, aklanmadan, evrensel hukuktan, demokrasiden, barıştan ve özgürlükten yana olanlara saldırıyor. Kendi iktidarları için bu ülkeye yazık ediyor.

“Amasız birliktelik” 

Artık faşizmin ayak sesleri yükseliyor. Karşımızda üzerimize gelen ve tüm aykırı sesleri boğmak isteyen bir yaklaşım varken, hiç kimsenin bu ülkede, insanların milliyetine, dinine, mezhebine veya cinsiyetine bakarak ayrıştırıcı bir politikaya izlemeye hakkı yoktur. Bu ülkenin topraklarında kardeşlik, hoşgörü vardır. Evrensel demokrasi ve hukuk katledilirken susmak, ama onlar da demek, geleceğimiz açısından en büyük tehlikedir. Faşizm adımlarını amalarla sıklaştırıyor. Faşizme karşı amasız; Cumhuriyet değerleri, evrensel hukuk, adalet ve barış için  tüm özgürlükçü sesleri birlikte davranmaya çağırıyoruz.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi 44.Dönem Yönetim Kurulu