Memuriyetten atılmak istenen Candan, Mustafa Kemal’in memuru olduğunu bu kez Yüksek Disiplin Kurulu’nda savunacak.

Kent mücadelesi sürecinde Sinan Aygün’ün asılsız şikâyetleri, İçişleri Bakanlığı'nın yetkisi dışında işlem yapması ile devlet memuriyetinden çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, Yüksek Disiplin Kurulu'nda savunma yapacak.

Kenti savunan Oda yöneticileri, düzenlenen basın toplantısında Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın devlet memuriyetinden çıkarılması ile karşı karşıya kaldığı hukuksuzluğu anlattı. Daha önce Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticilerinden Ali Atakan’ın memuriyetten atıldığını hatırlatan Oda yöneticileri, verdikleri kent mücadelesi ve açtıkları davalar nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin baskı altına alınarak susturulmaya çalışıldıklarını ifade etti.

Yapılan toplantıda Candan’ın dosyasının İçişleri Bakanlığı tarafından Yüksek Disiplin Kurulu’na sevkinin usulsüz ve hukuksuz olduğu aktarıldı. Candan ise Süleyman Soylu’ya “İçişleri Bakanlığı personeli değilim, amirim değilsin” tepkisi verdi.

Candan Yüksek Disiplin Kurulu’na giden süreci anlattı: “Melih Gökçek döneminde biliyorsunuz yedi sülaleme kadar araştırdılar, bir şey bulamayınca işine gitmiyor, Mimarlar Odası'na gidiyor, kamuoyuna açıklama yapıyor, haksız kazanç sağlıyor diyerek hakkımda ağır ithamlarda bulunuldu. Şimdi de açtığımız davalarla kent suçunu açığa çıkarttığımız Sinan Aygün, Melih Gökçek’ten aynı konuyu devraldı.”

“Şikayetçi Sinan Aygün, soruşturma emrini veren Süleyman Soylu”

Candan şöyle devam etti: “Şikayetci kent suçlusu 20 bin metrekare inşaat yerine 100 bin metrekare inşaat yapan TOGO İkiz Kulelerinin sahibi Sinan Aygün, soruşturmacı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu emri ile görevlendirilen İstanbul grubundan mülkiye müffetişi Uğur Kılıç. Mülkiye müffetişinin hazırladığı ısmarlama dosya ile Çankaya Belediyesi'nde ben dahil 9 kişi hakkında, İçişleri Bakanlığı soruşturma izni verdi, aynı dosyayı da 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre yetki aşımı yaparak Yüksek Disiplin Kurulu'na memuriyetten çıkartılma talebiyle 15.01.2022 tarihinde gönderdi. Soruşturma iznine itirazımız sonucu, 18 Mayıs’ta Danıştay 1.Dairesi soruşturma iznini kaldırarak itiraz yolu olmadan kesin kararını verdi. Danıştay özetle “İçişleri Bakanlığı bu senin işin değil, Tezcan Karakuş Candan Mimarlar Odası Ankara Şube başkanıdır, bu görevi çalıştığı kurumun bilgisi dahilindedir, işe izinsiz gelmediği iddia edilemez” demiştir. Şikâyetçi Sinan Aygün TOGO İkiz Kulelerine Mimarlar Odası’nın açtığı dava sonrası yıkıma giden süreçte, hem şahsıma yönelik hem yönetim kurulumuza yönelik husumetle suç duyurularında bulundu. Ama bunlar nafile, TOGO İkiz Kuleleri yıkılacak, istediğin kadar yıkım ihalesi yürütmeyi durdurma al, yıkılacak.”

“İktidarın ve İçişleri Bakanlığı'nın memuru değil, Mustafa Kemal’in memuruyum”

İçişleri Bakanlığı’nın muhalif belediyeler üzerinde kayyum gibi davranma yaklaşımının bir örneği olan kurumun dışında soruşturma yapıp Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk etmesi hukuksuzdur. Usulen de esastan da bu hukuksuzluğa karşı Danıştay cevabını vermiştir diyen Candan, “Amaçları bizleri susturmak, susmayacağız, bir adım geri adım atmayacağız. Devlet memurluğuna başlarken ettiğim yeminin arkasındayım. Bedeli ne olursa olsun, namusum ve şerefim üzerine, Atatürk devrimlerini, kamu malını, cumhuriyeti, laikliği, demokrasi ve insan haklarını ve hukuku korumaya devam edeceğim. İktidarın İçişleri Bakanlığı'nın memuru değil, Mustafa Kemal’in memuruyum. Bu hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğiz. 6 Eylül’de avukatlarımızla, tanıklarımızla Yüksek Disiplin Kurulu'nda olacağız. Ben yeminimin arkasındayım, bakalım Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri de ettikleri yeminin arkasındalar mı göreceğiz.” dedi.

Bir gazetecinin sizce ne karar çıkar sorusunu ise Candan, “Ne karar çıkar onu ben bilemem, Aygün şikayet ediyor TOGO Kuleleri için, Süleyman Soylu devam ettiriyor. Sinan Aygün’ün Süleyman Soylu ile ilişkisi var mı yok mu, onu da ben bilemem. Ne karar çıkarsa tarihe not düşülür, milyonlarca memur için hatta kendileri için de emsal oluşturur.” şeklinde yanıtladı.

Oda çok kez hedef gösterildi

Candan bir çok kez Yönetim Kurulu üyelerinin de hedef gösterildiğini hatırlatarak “Mimarlar Odası uzun süredir kent mücadelesi yürüttüğü için, rantın karşısında olduğu için pek çok kez hedef gösterildi. Hakkımızda soruşturmalar açıldı, davalar açıldı. Yönetim Kurulu üyemiz Ali Atakan İller Bankası’nda, iş güvenliği uyarısı yaptığı için 15 gün içinde devlet memurluğundan atıldı. Koruma alanında HES'lerle ilgili haber yaptığı için bir gazeteciye verdiğimiz ödül nedeniyle terör propagandası yapmaktan tüm yönetim kurulumuz yargılanıyor. Aynı sebeple yargılanıyorsunuz denilerek Yönetim Kurulu üyemiz Muteber Osmanpaşaoğlu’nun bilirkişiliği askıya alındı.”

“Boyun eğmeyeceğiz, biz kazanacağız”

Mimarlar Odası Ankara Şube 2. Başkanı Ali Atakan: “Yirmibirinci yüzyılda ağır bir ekonomik kriz içindeyiz, diğer taraftan da talan ve yağmalama devam ediyor.  Bir yağma talan dönemindeyiz, 68 kuşağı da yağma ve talana karşı, temel insan hakları ve özgürlükten yana tavrını koymuştur. Sermayenin aparatı değil, yoksul halkın hizmetinde olacağız. Yasal olmayan hukuksuz uygulamalara teslim olmayacağız. Yıldırmak isteyenlere boyun eğmeyeceğiz. Talanın ve yağmanın ve hukuksuzlukların olmadığı bir ülke istiyoruz ve biz kazanacağız.”

“Ne baskılara boyun eğeceğiz ne de Sinan Aygün gibi sermaye ağababalarının peşini bırakacağız.”

Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen Kabal: “Ülkemizin nasıl bir süreçten geçtiğini ne yazık ki yaşarak deneyimliyoruz, hukukun sopa olarak kullanılması ve AKP’nin kendi kadrolarının bile isyan ettiği ve şaşırdığı böyle bir adalet sürecinde Mimarlar Odası Ankara Şubesi de payına düşeni alıyor. Bu bizim için ilk baskı değil ama kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.” Evirgen Yüksek Disiplin Kurulu'na sevkin zaten usulsüz bir yöntem olduğunu vurgulayarak “Doğrudan amiri niteliğinde olmayan bir kurumun dosyayı sevki ve aylar geçmesine rağmen, bir de süreden zaman aşımından kararın bozulması gerekirken Eylül ayında Yüksek Disiplin Kurulu’ndan yazı geliyor. Zulmünü artırarak seçim sürecine devam etmek isteyen iktidar, DİSK’in araştırma raporları ile de halkın fakirleştiği sermayenin zenginleştiğinin göründüğü bir dönemde korkutmak sindirmek için bir kurban arıyor kendilerine. Mimarlar Odası Ankara Şubesi hiçbir zaman başını eğecek bir kurban olmayacak. Ne baskılara boyun eğeceğiz ne de Sinan Aygün gibi sermaye ağababalarının peşini bırakacağız. Hem hukuk mücadelemiz hem davalarımızla hem de kamuoyunun bizim arkamızdaki desteğiyle 2023’te laik, özgür, bilimsel eğitimin de yer aldığı bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğiz.” dedi.

“İktidar sapı sapır dökülüyor”

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu: “Disiplin soruşturma süreci okuldaki idari hukuk bilgimizle sakat işlem olarak adlandırılırdı. Ne yazık ki iktidar hem yargıyı hem meslek odalarını ve şahısları gereksiz soruşturmalarla meşgul ediyor. Ülkenin içinde bulunduğu zor koşullarda daha yararlı işlere enerji harcamaları gerekirken zaman kaybettiriyorlar. Kendilerince bulundukları mevziiyi kaybetmek istemiyorlar. Sapır sapır döküldükleri danışmanlarından, vekillerine kadar bir çoğunun içinde olduğu korkunç bir rüşvet ağından bahsediliyor. Ülkemizin bugünleri atlatacağı ve huzurlu günlere döneceğini biliyorum.”

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi