Mimarlar, Ankara’nın Başkent Oluşunda Anıtkabir’i ziyaret etti

Mimarlar, Atatürk’e “Açtığınız yolda kurduğunuz ülküde, gösterdiğiniz amaçta” yılmadan güzel bir gelecek tasarlamaya devam edeceğiz sözünü verdi. 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge kenti, 13 Ekim’de Ankara’nın Başkent  oluşunun 97. Yıldönümünde Ata’nın huzuruna çıktı. Mimarlar Anıtkabir’i ziyaret etti ve mozoleye çelenk bıraktı, Anıtkabir defterini imzaladı.

Mimarlar, Ata’nın huzurunda Ankara’nın ve Cumhuriyet’in değerlerini korumaya devam edeceklerini vurgularken, yılmadan güzel bir gelecek tasarlamak için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

Törene Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, Muteber Osmanpaşaoğlu, Ali Atakan ile Başkent Dayanışması Bileşenleri ve çok sayıda mimar katıldı.

Tören aslanlı yolda yürüyüş ile başladı, daha sonra Ata’nın huzuruna çıkılarak mozoleye çelenk bırakıldı.

Tören Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın Anıtkabir Özel Defteri’ne Ankara’nın Başkent Oluşu’na ilişkin ve yaşadığımız sürece dair düşüncelerini ve duygularını ifade eden yazı yazmasıyla devam etti.

Açtığınız yolda kurduğunuz ülküde, gösterdiğiniz amaçta yılmadan güzel bir gelecek tasarlamaya devam edeceğiz

Candan, Atatürk’e itafen yazdığı yazıyı törende şöyle paylaştı:

“Cumhuriyetin Kurucusu, Ülkenin Mimarı, Büyük Atatürk.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticileri ve üyeleri olarak Ankara’nın, Başkent ilan edilişinin 97.yılında, minnet ve mücadele kararlılığımızı iletmek üzere bir kez daha  huzurlarınızdayız.

Ankara bağımsız bir ülke ideali ile mücadelenizin direncinizin, Cumhuriyet yolunda ilerleyen umudunuzun mekânı oldu. 27 Aralık 1919’da sizi bağrına basan bu kenti, 13 Ekim 1923’te kente vefanın en güzel örneğini göstererek 16 gün sonra kurulacak Cumhuriyet’in Başkenti ilan ettiniz. İstanbul’un saltanat şaşasına verilen en güzel cevaptı bu. Başkent yeni kurulacak bir ülkeyi temsil edecek, kimsesizlerin kimsesi olan Anadolu’ya açılacak, modernitenin, devrimlerin, ekonomik kalkınmanın, Cumhuriyet’in kentleşme ve mimarlık politikasının kurucu mekanı olacaktı. Ankara kamusal bir bakış açısıyla büyük dehanızla örnek bir başkent olarak planlandı. Ulus’tan Çankaya’ya uzanan Cumhuriyet’in temsil aksı Atatürk Bulvarı üzerinde planlanan kamusal alanlar, kamu yapıları, üniversiteler, sağlık yapıları, kültür yapıları, anıtlar ve modern bir yaşantının sağlıklı bir toplumun yeniden inşasının kenti Ankara’dan ülkeye yayılan en büyük devrimlerden biriydi. Halk Üniversitesi işlevi gören Atatürk Orman Çiftliği 95 yıl önceden bugünlere verilen en güzel mesajdı. Kentlerin Cumhuriyetin bakışıyla planlanmasının biricik örneği İller Bankası, Anadolu’nun her yanına açılan bir kültür ve üretim ortamına çağdaşlaşma mekânına dönüşen fabrika yerleşkeleri,  kültürün sanatın toplumsallaşmasının adı Halkevleri, bilimin izinde açılan üniversiteler ve geleceğimizi belirleyen mekânsal düzenlemeler ile Ankara devrimlerin başkenti oldu. Size ve bu uğurda canını feda edenlere bin kez minnetarız.

 Açtığınız yolda büyüyen, gelişen, Cumhuriyet’i temsil eden Ankara, devrimin, ilerlemenin, direnişin, aklıselimin, idare-i maslahata karşı irade koymanın, adı olarak tarihte yerini aldı. Sizin bize emanet ettiğiniz ve korumak için göğsümüzü siper ettiğimiz değerleri yok etmek isteyenler sanmasınlar ki susarız. Ankara susmaz, Ankara durmaz. 

Şartlı bağışınızın ve vasiyetinizin izinde. Atatürk Orman Çiftliği’nin her bir metrekaresinde ve kesilen ağaçlarında yeniden fidana durduk. Yıkılan İller Bankasının binasının tuğlalarını üst üste koyarak yüreğimizin sızısını azalttık, direncimizi çoğalttık. Çubuk Barajında yıkılan Baraj Gazinosu’nun, Su Süzgeci’nin güzelliğinde bir kez daha keşfettik, binanın güzelliği ile rejimin güzelliğinin başat gittiğini. Cumhuriyet’in kalkınmasının üretim olduğu, Havagazı Fabrikası’nın yıkımında, Şeker Fabrikalarının satışında bir kez daha kazındı bilincimize. Ve Cumhuriyet ideolojinizin mekâna yansıdığı; insana, çalışana, doğaya verilen değeri, yönetilen ile yönetenin karşılaştığı kent demokrasisini, her kademeden insanların bir arada yaşadığı mekânda eşitliği, doğa ile insanın mekânın yarattığı sosyal kültürel peyzajı ve ağacının gölgesinden herkesin yararlandığı, kamusal bir bakış açısını, başkentin oluşumunda Almanca konuşan mimarların o büyük dehanızla ülkemizin kalkınmasında rol aldığının izlerini Saraçoğlu Mahallesi’nde bir kez daha öğrendik. Öğrendiklerimizden, belleklerimizden, geleceğimizden değerlerimizden vazgeçmeyeceğimizi de sizden öğrendik.

Sokaklarında yürüdüğünüz, idealleriniz ve devrimlerinizin mekânı Başkent Ankara sizin kentleşme ve mimarlık alanındaki kamusal bakış açınızın simgesi yürekten hissediyoruz. Burada ülkenin en büyük mimarının huzurlarında olmanın kıvancı yaşayan Başkentin mimarları olarak Ankara’nın Başkent oluşunun 97.Yılını kutluyor, emanet ettiğiniz tüm değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması sorumluluğunu hissettiğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Ankara’nın taşına bakıp dökülen yaşlar direncimizi çoğaltacak. Ankara’nın geleceğine bakarak “açtığınız yolda kurduğunuz ülküde, gösterdiğiniz amaçta” yılmadan güzel bir gelecek tasarlamaya devam edeceğiz. Başkentliğin daim olsun Ankara.”

Tören Candan’ın Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalamasının ardından sona erdi.

Öte yandan Ankara Valiliği Ankara’nın Başkent Oluşunun 97. yıldönümünde de kuruluşun ve kurtuluşun mekanı Ulus Atatürk Heykeli’ne çelenk koymasına izin vermedi.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi