Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
Mimarlık Yaşam İçindir. Yaşamı yeniden birlikte örgütlemek, eşit, adil, kamucu bir nefes alanı yaratmak artık zorunluluğumuzdur. Korona virüs salgınının tüm Dünyayı ve ülkemizi tehdit ettiği bugünlerde öncelik virüsle savaşan, sağlık ordusunun çalışma koşullarının eksiksiz, hak kayıplarının yaşanmadığı, ihtiyaçlarının karşılandığı, bilgilendirmenin şeffaf bir şekilde paylaşıldığı, başta Türk Tabipler Birliği olmak üzere, sağlık çalışanlarının örgütlerinin de içerisinde olduğu sağlık krizi yönetiminin oluşturulmasıdır. Öte yandan sağlık yönetimine destek olmak açısından halka “evde kal” çağrısı yapmanın yeterli olmadığı, ‘herkesin kendi OHAL’in ilan edemeyeceği’ açıkça görülmektedir. Topyekûn adil ve eşitlikçi bir kriz yönetimi yapılamadığı durumda alınan önlemler ya da yapılan çağrılar emeği ile geçinmek zorunda olanlar için sınıfsal bir ayrımı ortaya koymaktadır. Bu süreç emekçiler açısından kabul edilemez bir hale bürünmüştür. Sağlık yapıları ve ilgili alanlar haricindeki, zorunluluk arz etmeyen tüm şantiyeler durdurulsun. Zorunluluk arz etmeyen birçok alanda, sanki sağlık sorunu yokmuş ve her gün binlerce insan enfekte olmuyormuş, onlarca insan ölmüyormuş gibi ihaleler devam etmekte, şantiyeler çalışmaktadır. Mimarlar, Mühendisler, İşçiler, şantiyelerde, fabrikalarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge tedbirlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını ifade ederek, çalışmak zorunda olduklarını kurumumuza bildirmektedirler. Şantiyelerde ve fabrikalarda toplum sağlığını ve emekçilerin yaşam hakkını ihlal eden görüntüler kamuoyuna yansımıştır. İller Bankası Macunköy tesislerinde bakan için yapınla VİP tesisin şantiyesi sağlığı ve bütçeyi riske edecek şekilde devam etmektedir. Denetlemenin yapılamadığı bu koşullar altında mimarlar, mühendisler ve işçiler hayatları pahasına çalışmak zorunda değildir. Bu süreçte çalışacak şantiyeler ancak sağlık yapıları ve ilgili alanlardaki şantiyelerdir. Zorunluluk arz etmeyen diğer tüm şantiyelerin faaliyetleri durdurulsun, tüm çalışanlara virüs tehlikesi son bulana kadar ücretli izin hakkı sağlansın. Kapatılan Hastanelerimiz Açılsın, İşlerliği Sağlansın Öte yandan Dünyanın tek gündemi haline gelen ve yaşamsal bir mücadeleyi gerektiren Covid-19 salgını yaşanırken, Kanal İstanbul’da olduğu gibi maskeli ve sosyal mesafeli ihaleler akıl almaz bir hırsın göstergesidir. Ancak bu akla ziyan durum ısrarla devam etmekte, TOKİ başta olmak üzere, pek çok kurum tarafından, her gün zorunlu olunmayan alanlarda, pek çok ihale açılmaktadır. Böylesine önemli bir dönemde açılması gereken ihaleler, yalnız kent merkezilerinde kapatılan hastanelerin yeniden işlerliğini sağlamak ve virüsle mücadelede olmazsa olmaz olan, ekipman ve mekansal ihtiyaçların karşılanması için olmalıdır. Kent merkezimizdeki kapatılan hastanelerimizin açılması ve işlerliğinin sağlanması bir zorunluluktur. Sağlık Alanına Hizmet Verecek Mekânsal Dönüşüm Projeleri Başlatılsın Sürekli açıklanan bilgilerle sürecin giderek ağırlaşacağı ve enfekte olan insan sayısının artacağı bilim insanları tarafından ifade edilmektedir. Bu noktada hastane yatak kapasitesi ve yoğun bakım ünitelerinin arttırılması konusunda, mekânsal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu süreçte rant odaklı şekillenen kentsel dönüşüm müdahalelerinden ve onun ihalelerinden vazgeçilerek sağlık alanına hizmet edecek mekansal dönüşüm projeleri uygulanmalıdır. Yeni ve acil çözümlerle birlikte, tüketim toplumunun mabetleri olan ve işlerliğini yitirmiş alışveriş merkezleri vb. yapıların, sağlık alanına hizmet verecek alanlara dönüştürülmesi, sağlık ordusuna mekânsal destek verilmesi konusunda mimarlık ve ilgili disiplinlerin sorumluluk alacağı, ArGe ve araştırma ünitelerinin kurulması kaçınılmazdır. İktidar ise böyle yaşamsal bir kriz anında toplumun sağlığını ve gerekli ihtiyaçlarını güvence altına almak ve gerekli adımları atmaktan uzak bir yönetim çizgisi göstermektedir. Yurttaşlar, sağlıklarını korumak üzerine, sosyal devlet yardımları, ücretli izin ve riskten uzak şekilde gündelik yaşamlarının güvence altına alınması haberini beklerken, halktan bağış talep eden bir açıklama ile karşılaşmanın şokunu yaşamıştır. Böyle bir tablo hepimiz için endişe vericidir. Elbette adil, eşitlikçi, şeffaf bir kriz yönetim sürecinde herkes, her kurum üzerine düşeni yapacaktır. Ancak burada sağlık mücadelesinin yürütülmesi sürecinin asli organı devlettir. Bu dönemler için korunan hazine ne durumdadır? Halktan bağış talep etmek için, devletin önce aciliyet arz etmediği halde devam eden yatırımlardan, ihalelerden, şantiyelerden, israf , lüks ve şatafattan vazgeçmesi gerekir. Hiçbir yapı, bina ya da tasarım insan yaşamından kıymetli olamaz. İnsanların yaşaması için üretilen mekânların insan yaşamına mal olması kabul edilemez. Bu nedenle;
Bu süreçte yaşamı devam ettirmeye çalışan sağlık emekçilerine bin kez daha teşekkür ederken, Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak kamu kurumu sorumluluğumuz gereği yetkilileri bir kez daha uyarıyor, önerilerimizin dikkate alınması yönünde göreve davet ediyoruz. Halkımız için kamu yararına atılacak her adımda yerel yönetimler ve merkezi idarelerle sorumluluk almaya hazır olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Mimarlık Yaşam İçindir. Yaşamı yeniden birlikte örgütlemek, eşit, adil, kamucu bir nefes alanı yaratmak artık zorunluluğumuzdur. TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu
Tweetle
Okunma Sayisi : 2093
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 22.11.2024 - 14:01:56 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |