Her sabah başka bir gündeme uyandığımız günler Türkiye’sinde,siyaset artık tüm alanları belirlemektedir. Kentselranttan mimarlık üretim süreçlerine, çalışma koşullarına kadarmeslek ortamımızı yakından ilgilendiren konular, yasaldüzenlemeler mimarlık disiplinin meşruiyetini tartışılır hale getirmiştir.

Kentsel rantın azami düzeyde sermaye birikimi olarak kullanıldığıneoliberal politikalarda, inşaat sektörü ekonomiyidoğrudan etkilemektedir. Mimarlık hizmetlerinin üretim biçimlerininyasal düzenlemelerle farklılaşması, meslek alanımızısınıf eksenli bir üretim sürecine dönüştürmektedir. Küçükölçekli ofislerin büyük şirketlerin taşeronluğunu yapan altofisler haline dönüşmesi, orta ölçekli ofislerin ayakta kalamaması,büyük ölçekli ofislerin, projeden denetime, taahhüttenmüşavirliğe kadar çok işlevli, sermaye ve iktidar kesimi ileyakından ilişkili ve gayri menkul yatırım ortaklıklarına hizmetveren konuma gelmesi, mimarlık alanında bir hizmet dönüşümünüortaya çıkartmıştır. Bu süreçte hem ücretli çalışanmimarlar, hem de küçük ofislerinde taşeronluk yapan mimarlargüvencesizleştirilmektedir. Alanda yaşanan kriz, mimarınkendisini işçi olarak kabul edememesinden kaynaklanan birstatü krizine neden olmaktadır. Neoliberalizm mimarı köleleştirirkenmimarlığı kentsel rantın üretim aracı haline getirerek,mesleğin toplumsallığını yok etmektedir.

Okullarından idealleriyle mezun olup böylesi bir mimarlıküretim sürecine giren genç meslektaşlarımız kendilerini, ranttemelli projelerin üretildiği ofislerde, çalışma ve sözleşmekoşulları, müelliflik durumları tanımsız bir kara düzen içerisindebulmaktadırlar. İdealleriyle kalemleri arasında arafta birdurumda mimarlık yapmakta, örgütsüz bir şekilde emeklerinikiralamaktadırlar. TBMM‘de kabul edilen kiralık işçilik yasası8ile birlikte, ücretli çalışan mimarların koşulları giderek ağırlaşmakta,kiralık mimarlar süreci ile köle düzenine geçilmektedir.

2009 yılında Şubemizce hazırlanan çalışma yaşamı kılavuzu,kiralık işçilik yasası ele alınarak güncellenmiş ve elinizde bulunanbu yayın ortaya çıkmıştır.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi her hal ve durum altında,ücretli çalışan ve işsiz mimarların çoklu örgütlenmesininbir parçası olmak, önderliğini yapmak konusunda kararlıdır.Farkındalığın arttırılması ve örgütlenmenin yaygınlaşması sürecindeyayınlanan bu broşürden sonra hukuk birimi tarafındansağlanacak hukuksal destek, etkinlikler, tip sözleşme,ücretli çalışanlar kurultayı çalışmalarında birlikte olmak hepimizin geleceği için önemli katkılar sağlayacaktır.

Böylesi ortamlarda en çok ihtiyaç duyduğumuz örgütlenmenin,ana mekanı Mimarlar Odası Ankara Şubesi’dir. Bu yayınaynı zamanda bir örgütlenme çağrısı, bir davetiyedir. Birliktesorumluluk almaya ve çözümün ortak paydası olmaya varmısınız?

Biz Varız!