Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
“KAMUSAL MEKANI KAMUYA AÇMAK” Cana BİLSEL 05 EKİM 2004 Ankara kenti, büyük ölçüde kent merkezinin yer değiştirdiği bir kent. Ama yeni ortaya çıkan merkez alanları nasıl tasarlanıyor, nasıl ortaya çıkıyor? Planlama süreci içerisinde aslında özel mülkiyetlerin yeniden mümkün olduğunca rasyonel bir şekilde dağıtıldığı bir planlama anlayışının olduğunu ve eskisinden farklı olarak da artık parçacı bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Yani eskiden büyük ölçüde bir bakış açısıyla bir planlama anlayışı varken, bugün daha parçacı, belki de sermayenin seçtiği ve tabii kârlılık açısından belli bir rasyonalitesi olan alanlarda gelişen bir merkezleşme var. Ama bu alanın kentsel ölçekte nasıl oluştuğuna, yani mekansal olarak nasıl oluştuğuna baktığımızdaysa, büyük ölçüde mülkiyetlerin yeniden en rasyonel şekilde düzenlenmesi yönünde olduğunu görüyoruz. Eşit büyüklükte parsellere bölünüyor, ama bir kamusal alan tasarımı, bir kamusal alanlar dizgisinin baştan tasarlanmadığını görüyoruz. Oysa ki bugün Avrupa kentlerindeki o yeniden dönüşüm, yeniden yapılanma, yeniden merkeze dönüş, merkezi kentin yeniden ele alınması ya da yeni kentlerin tasarlanması sürecinde kamusal mekanlar yani toplumsal yaşamın odağı olacak olan ve o kamusal alanı toplumun kaybetmemesini sağlayacak olan bu mekanların tasarımı son derece öncelikli. Yani baktığınızda, belki orada da artık parçacı planlama yaklaşımı var. Fakat bu alanlarda, kentsel tasarım ölçeğinde, büyük ölçüde kamusal mekanın oluşturulmasının, kamusal mekanlar dizgisinin oluşturulmasının öncelikli olduğunu görüyoruz. Bence, gerçekten de kentlerimizin, ama özellikle de Ankara kentinin bu kamusal mekân odaklı bir kentsel gelişme politikasına ihtiyacı var. Daha da ayrıntıda, yani bunun da ötesinde kentsel tasarım denen pratiğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ve bu gerçekten mimarlarla plancıların ortak platformu olması gereken bir alan. Yani kentsel tasarımı sadece kent güzelleştirme pratiği olarak görmemek gerekiyor. Sanırım kentsel tasarımın bizim kentlerimiz açısından ve Ankara açısından gerekli olmasının en önemli nedeni de işte bu kamusal odaklı tasarım konusu. Şimdi böylesine bir tablo çizdikten sonra, yani aslında Ankara kentinin giderek yayıldığı, büyüdüğü, toplumsal grupların birbirinden ayrıştığı, mekansal parçalanmanın ve toplumsal segregasyonun oluştuğu, insanların birbirlerine dokunmadan yaşamayı tercih ettiği, kent merkezini boşalttığı, belki de kent merkezinin niteliksizleştiği bir durum. Yani sonuçta boşalıp daha farklı gruplarca farklı işlevlerle; örneğin dershanelerle, depolama işlevleriyle doldurulan kent merkezinin, Kızılay ve çevresinin giderek niteliksizleştiğini söylüyoruz ve ciddi olarak bir kamusal alanın parçalanması sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu bir anlamda savunuyorum…
Tweetle
Okunma Sayisi : 5818
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 22.11.2024 - 14:01:56 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |