Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
29 Eylül 2017 ÖNSÖZ TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabipler Odası olarak kent sağlığı ve halk sağlığı açısından Şehir hastaneleri konusunda ortak çalışma kararının ardından 13 Ocak 2016 tarihinde “Mimarlar ve Doktorlar Entegre Sağlık Kampüslerini Masaya Yatırıyorlar” Sağlıkta Dönüşüm/Entegre Sağlık Kampüsleri Tartışmaları -1 başlığında ele alınarak sempozyum sürecinin ilk adımları atılmıştır. Sempozyum amacı:,Kamu Özel Ortaklığı, PPP Hastanelerinin kente, sağlığa, halka, sağlık emekçilerine ve ülke ekonomisine dair politikalarınıkapsamlı olarak değerlendirilmesi, hepimizi çok yakından ilgilendiren sağlıkta yaşanan bu devasa dönüşümün bilimsel ve mekânsal boyutuna Başkent Ankara ölçeğinden bakmak,ülke genelinde en yüksek kapasiteli ve finansmanlı iki örnek olan Bilkent ve Etlik Şehir hastanelerine projeksiyonu tutarak ülke genelindeki yansımalarını açığa çıkartmak olarak belirlenmiştir. 11 Mart 2016 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdiğimiz Şehir Hastaneleri Sempozyumu ile yaşanan gerçeklerin ne olduğu kamuoyunun gündeminde yerini alsın istedik. Bunun üzerine bu kitap yayın aşamasında iken,Bilkent Şehir Hastanesine ulaşım sağlamak için ODTÜ ormanlarının bir gece baskını ile tarumar edilmesi binlerce ağacın kesilmesini yaşadık. Şehir Hastaneleri kentsel yaşamımızda, ekonomimizi, yaşantımızı ve varlıklarımızı alıp götürmeye devam edecek bir karadelik olacaktır. Şehir Hastaneleri “kilit, işgal, yok etme”kurgusu üzerine kurulu Bu bağlamda; Avrupa’nın en büyük şehir hastanesi olarak tanıtılan ve 1 milyon metrekare alanda yapımı hızla devam eden Bilkent Şehir hastanesi kimilerine göre kalkınmanın ifadesi olarak önemli yatırımlar gibi görünse de bütüncül planlama ilkelerinden yoksun kent hayatını al üst edecek ve kentsel ulaşımı tıkayacak birmekânsallığın karşılığı olarak ortada duruyor. Şehir Hastanelerine ulaşılacak yol yok. Böylesine büyük metrekareleri kaldıracak alt yapı yok. Sağlık sorunlarına çözüm önerisi olarak sunulan şehir hastaneleri, şehir hapishanelerine dönüşme potansiyeli ile birlikte, kentimizi kilitlemeye, yollarımızı işgal etmeye, ormanlarımızı yok etmeye aday mekânlar olarak, yeni sağlık sorunları ile birlikte uzunca süre gündeme oturacak. Orman Bakanlığı tarafından “orman vasfında arazi” olduğu belirtilerek “kesinlikle ticari bina yapılmaması kaydıyla” 2007 yılında arsa tahsisi yapılmış, Ağustos 2009’da Sağlık Bakanlığı tarafından ön fizibilite raporu hazırlanmış, Eylül 2009’da Yüksek Planlama Kurulu ihale kararı vermiş, Haziran 2010’da ihale ilanı çıkmış, Ekim 2011’de ihale yapılmış, Eylül 2013’te sözleşme imzalanmış, Ekim 2013’te temel atma töreni yapılmış Bilkent Şehir Hastanesine, ulaşmak için yol yok. Hastane bitmek üzereyken yol olmadığı akıllara geliyor ve ODTÜ ormanlarında binlerce ağaç katledilerek Bilkent şehir hastanesinin yolsuzluğuna yol yapılıyor. Yine 1 milyon metrekare alan büyüklüğü, yine binlerce odalı ve işletme servisi yüksek alanlarla donatılan EtlikŞehir Hastanesi için özellikle ulaşımda taşıma kapasitesi yok. Ankara’nın %70’ini hasta edecek yatırım Tüm bu sorunlar kente dair gelen artı ve hesapsız yüklerle birlikte hükümet Ankara kent merkezindeki Cumhuriyetin tarihsel ve planlı döneminin izlerini taşıyan birçoğu tescilli kültür varlığı olan 13 erişimi kolay devlet hastanesini kapatma kararı alıyor, Sağlık Bakanlığı binasını boşaltıyor. Şehir hastanelerinin yapımı aşamasında bu hastanelere hasta bulabilmek için % 70 doluluk oranı vaadinde bulunuyor. Hastalıkları önleme politikasından , hasta vadeden bir döneme geçen sağlık politikaları ile Ankara ve Türkiye’nin her yerinde insanları hasta edecek formüller aranacak. Hastanenin Maliyeti Ticari Sır, Kalkınma Bakanlığı’nın Dünyada ve Türkiye’de Kamu-Özel İşbirliği Uygulamalarına İlişkin Gelişmeler başlıklı ve Ocak 2016’da yayımlanan raporunda, bize göre en kıymetli tarafı şehir hastanelerinin maliyetinin ilk defa resmi ağızdan açıklanmış olması. Bu güne kadar finansman boyutu ile olan sorularımıza “ticari sır niteliğinde” olduğu gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaktan kaçındığı rakamlar bu rapor ile gün ışığına çıktı. Raporda, hem Türkiye’nin İngiltere’nin peşinden kamu özel ortaklığıyla iş yapma konusunda Avrupa ikinciliğini ele geçirdiği! Enerji ve Ulaştırmanın ardından Sağlıkta da hız kazandığını gördük hem de Kamu Özel Ortaklığının imtiyaz/özelleştirme uygulaması olduğunu da Kalkınma Bakanlığı’nın itiraf ettiğini… Raporda, uzun vadede finansman sıkıntısı çekilebileceği uyarısı yapılmış. Türkiye’de sağlık sektöründe sözleşme tutarları ve sayıları artan projelere dair yeterli ön çalışma yapılmaması nedeniyle kredi bulmakta güçlük çekildiği de söylenmiş. Yani sağlık alanında Türkiye büyük miktarlarda borçlanarak imtiyaz usulüne geçiyor; sonuçları özelleştirilen her alan için herkesin bildiği gibi olacağını bildiğimiz sağlıkta kamu özel ortaklığı uygulamalarına Telekom özelleştirmesinde yaşananlar büyük bir ders aslında… Türkiye’ye sağlık alanında kamu özel ortaklığına geçilmesini tavsiye eden İngiliz Hazinesiörneği gelecekte yaşanacaklara çok acı bir örnek. İngiltere’de hekimler 40 sene sonra ilk defa greve çıktıklar. Çünkü hastaneleri işleten şirketler, doktorların daha uzun çalışmasını, daha fazla hasta bakmasını, daha fazla tetkik yapmasını, “para getirmeyecek” hastaları başka yerlere sevk etmesini ve tabii giderek daha az ücret almalarını istediler… Kulağımıza çok tanıdık geliyor yaşananlar. Tam da bu düzlemde insan sağlığının devlet güvencesinde olması gereken evrensel ilkeleri üzerinden; Şehir Hastanelerinin bir bütün olarak masaya yatırıldığı Sempozyum’da; Bir hastanenin adı “şehir hastanesi” olunca ne değişir? Bir hastane kamu özel ortaklığıyla yapılırsa aslında ne olur? Bir hastane hem sağlığa, hem kente, hem çevreye hem hastalara hem sağlık çalışanlarına hem Hazine’ye hem bütçeye zararlı olabilir mi? Bir hastane yaptırabilmek için gelecek üç kuşak borçlandırılabilir mi? Bir hastane yaptırmak için sırf şirketler istiyor diye defalarca kanun değiştirilir mi? Arazisi devletten, kirası çalışanların hakkı olan döner sermayeden, kur farkı garantili, aldığı kredisi Hazine garantili, tüm hizmetlerin de şirketten satın alındığı, devletin kiracı şirketin mülk sahibi olduğu, şirketlere otoyollar gibi doluluk garantisi verilen hastane yaptırılabilir mi? Yukarıda sayılanlar sadece örnekler… Evet, tüm bunlar ve çok daha fazlası “şehir hastaneleri” diye diye geliyor… Devlet sağlığa yatırım yapmıyor! Devlet, sağlığı özelleştirip şirketlerin hayal bile edemeyeceği imkânlar sunuyor! Bunların hiçbiri haber olmuyor, konuşulmuyor. Peki, bu işin aslı esası ne? Şehir hastanelerinin gerçeği ne? Sorularına yanıt arandı ve gerçekleri konuşmak için mimarlar, doktorlar, hukukçular, iktisatçılar ve bu konuda sözü olanlar bir araya gelerek şehir efsanelerine karşı gerçekleri ortaya koydular. Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası olarak; sağlıkta dönüşümün, hukukla, iktisatla, finansmanla, kentle, yaşamla, sağlık çalışanlarına ve sağlık hizmeti alacaklara etkilerini bütünlüklü olarak ele alınacak ve Ankara’da yapılacak ve “dünyanın en büyük sağlık tesisleri” olacağı söylenen Etlik ve Bilkent şehir hastaneleri üzerinden ülke ölçeğine bakılarak konuyu anlamayı kolaylaştıracağına inandığımız Sempozyumda konuşulan gerçekler bu yayınla birlikte sizlerle sunulmaktadır. Sempozyuma bildirileri ile katılarak Bilkent ve Etlik Hastaneleri özelinde şehir hastaneleri gerçeğini ortaya koyan bilim ve meslek insanlarına halkı aydınlatıcı bilgilerini bizlerle paylaştıkları için, şehir hastaneleri örneğinde ilk olarak uygulamaya geçen Mersin Şehir Hastanesindeki uygulamaları paylaşmak ve“çok daha az para harcanarak vatandaşın üstün kalitede hizmet alacağı, kolay ulaşabileceği, sağlık çalışanlarının haklarının korunacağı bir sistem kurulabilecekken, savurganlık boyutunda, yeni rant alanları sağlamaya yönelik, emek sömürüsüne dayalı bir sistem tercih edilmiş olduğu gerçeğini bizimle paylaşan Mersinli hekimlerimize ve Mersin Tabip Odası’na teşekkür ediyoruz. Bilimsel bilgi ile aydınlanmamızı sağlayan Sempozyumun düzenlenmesinden, gerçekleşmesine ve yayın hayatına hazırlanmasına kadar geçen sürede emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Eylül 2017
Tezcan Karakuş Candan Vedat Bulut TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Ankara Tabip Odası 44. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı
Tweetle
Okunma Sayisi : 7439
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 21.11.2024 - 12:57:08 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |