Nevşehir’de tarih yağmasına sıkı takip 

Nevşehir’de iş makineleriyle  tarihin tahrip edilmesine tepki gösteren Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kültür Bakanlığı’na yazdı. Kültür Bakanlığı Teftiş Kurulu mimarlara “somut delilleri gönderirseniz  gerekeni yaparız” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde bugün yapılan basın toplantısına Mimarlar Odası Ankara Şube  Başkanı  Tezcan Karakuş Candan, Ankara Şube 2. Başkanı Ali Atakan, Ankara Şube Sekreteri Gökhan Yıldırım, Ankara Şube yönetim Kurulu Üyeleri  Namık Kemal Kaya, Muteber Osmanpaşaoğlu ve Burcu Ateş katıldı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Nevşehir kalesi ve çevresinde tarihi yapıların zarar gördüğünü dile getirerek Nevşehir Belediye Başkanı’na tepki gösterdi. Candan, “ Nevşehir kalesinin talan edildiği Belediye Başkanı’nın bu süreçte sorumluluğu olduğunu dile getirmiştik. Kültürel mirasın tahribi ve bir dönemin izlerinin silinmesine ilişkin sıkıntılı bir durum var. Kültür Bakanlığı’na durumu ilettik, Koruma Kurulu’ndan bilgiler istedik. Kültür Bakanlığı’ndan Nevşehir ile ilgili yapılan tahribatı tespit etmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu’na yazı yazdık. Kültür Bakanlığı Teftiş Kurulu bizlere gönderdikleri yazı da “söylediğiniz iddiaları somut bilgi ve belgeleri ile gönderirseniz gereğini yerine getiririz” dedi. Somut belgelerin hepsi ortada, Nevşehir ilindeki tescilli kültür varlıklarının yerlerinde yeller esiyor. Bu tescilli kültür varlıklarını fotoğraflarını da Kültür Bakanlığı’na göndereceğiz. Ayrıca İçişleri Bakanlığına’da dosyanın bir örneğini göndereceğiz Nevşehir Belediye Başkanı’nın UNESCO Dünya Mirası Nevşehir’e yaptığı tahribattan dolayı görevden alınmasını talep edeceğiz. İş makineleri ile girip burada temizlik yapıyorum diye yer altı şehirlerini darmaduman edemezsin. Oradaki kültür varlıkları sadece bizlere değil tüm dünyaya ait.Bu mücadelenin peşini bırakmayacağız, Dünyaya örnek olsun diye.”

Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya : “ Kültür Bakanlığı somut delil istiyor, Kültür Bakanlığı ile yerel yönetimler arasında bizler aracı değiliz. Böyle bir misyonumuz yok. Bu bölge zaten Kültür Bakanlığı’nın sahip çıkması gereken bir bölge.  Elbette somut belgeleri ileteceğiz ama Kültür Bakanlığı’na burada önemli bir sorumluluğu olduğunu hatırlatmak lazım. Bu kültür varlıkları, yapıları nerede Nevşehir Belediye Başkanı’na soruyoruz? Belediye Başkanı’nın temizledik dedikleri bu yapılar olabilir mi?” şeklinde tepkisini dile getirdi.

“Kurul üyeleri soruşturulmalıydı”

Danıştay AOÇ’de sit derecesini düşürme kararını veren Koruma Kurulu üyelerinin mahkeme tarafından soruşturulması gerektiği kararına imza attı. Koruma Kurulu üyelerine açılan dava sürecini özetleyen Candan şunları söyledi: “ AOÇ’nin sit derecesi Koruma Kurulu tarafından düşürülmüştü. Koruma Kurulu’nda görev alan ve bilim insanları olduğunu söyleyen insanları YÖK’e şikayet etmiştik, unvanlarının kaldırılması için. Şartlı bağış ile korunan, kamusal alan olan AOÇ’de sit derecesini düşürülmesine imza atarak, yapılaşmanın önünü açtıklarından bilimsel davranmadıkları ortada, o zaman bilim nişanı olan ünvanlarının hakkını veremiyorlar demektir. Bilim insanlarının saygınlığını zedeleyen yaklaşım içerisindeler diyerek Kültür Bakanlığı Teftiş Kurulu’na ve YÖK’e soruşturma başlatın dedik. Kültür Bakanlığı Teftiş Kurulu soruşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bu konuyla ilgili dava açtık. İdare Mahkemesi bizi ehliyet yok diyerek reddetti. Danıştay ise Mimarlar Odası ehliyetlidir, bunu sorabilir ve soruşturulmalıydı kararını verdi. YÖK’te aynı şekilde soruşturmaya gerek olmadığına karar verdi şimdi YÖK’ün kararını yargıya taşıyacağız.”

Candan ayrıca, “ Sorumluluk bürokraside üsttekilere aittir dememeli yetkililer, amirim koruyor, müdürüm koruyor aldanmasına kapılmamalılar, imzamı atarım sorumluluk bana ait değildir dememeliler.  Kültürel tarihsel varlıklarımızın yok olması kararlarına imza atan herkes yargı önünde, hukuk önünde hesap verir. Sıkı takipteyiz, herkes attığı imzanın sorumluluğunu taşıyacak” dedi.

“Yargı kararlarına herkes uymalı”

AYM kararı üzerine Cumhurbaşkanı’nın açıklaması tartışmalarına değinen Candan, “bir hukuk kararını ilk tanımama değil, ilk olarak Atatürk Orman Çiftliği’nde yürütmeyi durdurma sürecinde, “Binayı yapacağım içine girip oturacağım gücünüz yetiyorsa gelin yıkın” demişti. O gün bu süreç kent mücadelesi olmaktan çıktı bir hukuk mücadelesine dönüştü. Anayasa bir kere delinince hep deliniyor.  Atatürk Orman Çiftliği bizim için önemli ama kent için de Türkiye Cumhuriyeti için de önemli. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yargı kararlarına uyuyorsa Cumhurbaşkanı da uyacak.  Eğer uyulmazsa herkes her istediğini yapar. Herkes hukuka uyacak,ben uymuyorum denilirse toplumsal bütünlük ve sözleşme bozulur.” şeklinde konuştu.

Mimarlar Odası Ankara Şube 2. Başkanı Ali Atakan ise  Anayasa yapım sürecine değinerek, “Devletin en üst düzey yöneticilerinin Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımaması kabul edilir değil. Eğer bir Anayasa’ya uymayacaksanız o zaman neden yeni bir Anayasa yapıyorsunuz? Nevşehir’de Dünya kültürel mirası yok edilirken Kültür Bakanlığı’nın böyle bir şeyden haberimiz yok demesi inandırıcı değil. Her şey gözler önünde gerçekleşiyor. Bilim adamlarının, Koruma Kurulu üyelerinin bilime aykırı davranması mimar meslektaşları olarak içimizi acıtıyor. Mimarlar Odası olarak izliyoruz.” Dedi

Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Gökhan Yıldırım: “Devlet kurumlarında çok büyük bir oranda kadrolaşma söz konusu. Teknoloji ile sorumlu işlerin başına ilahiyat profesörlerinin geçmesine kadar süren bir süreçte biz de bilim insanları olarak aslında bilimin değerinin mevcut hükümet tarafından yok sayıldığını düşünüyoruz. Hukuk mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz çünkü hukuk kararlarına saygı duyuyoruz. Oda olarak mücadeleyi hukuki çerçevede sürdürmeye devam edeceğiz.”