Üye Bilgileri.size uygun bölümden devam ediniz.sitemizdeki online işlemlerden yararlanabilmek için kayıt olup parolanızla giriş yapmanız gerekmektedir. |
05 Ekim 2017 Mimarlar hoşgörü kenti Arsuz'da halkla buluştu TMMOB Mimarlar Odası, Ankara, Adana, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İzmir, Kayseri, Mersin, Samsun ve Van Şubesi tarafından Hatay Arsuz’da, Arsuz Belediyesi ev sahipliğinde mimarlık öğrencileri “Deniz, Mekân, Doğa, Tarih” güz kampı başarıyla tamamlandı. Kamp süresince 37 üniversiteden 42 öğrenci, akademisyenler ve Mimarlar Odası şube yönetim kurullarının katılımı ile Arsuz'un geleceği için üç atölyede çalışmalar yürütüldü. Arsuz tarihi Kent Merkezi, kıyı düzenlemesi, medya ve sözlü tarih atölyelerinde çıkan fikirler Arsuz Belediyesi tarafından geliştirilerek uygulanacak. Katılımcı ve kollektif fikirler üretildi Hatay’ın Arsuz ilçesinde, kıyı şeridinde bulunan belediye tarafından değerlendirilecek olan TCDD arazisi için katılımcı ve kolektif bir yöntemle projeler üretildi. Arsuz/Rhosus “Deniz, Mekân, Doğa, Tarih´ adlı güz kampı kapsamında, paneller, seminerler, teknik geziler, sosyo-kültürel etkinlikler (forum, söyleşi, atölye çalışmaları, konserler vb.) gerçekleştirildi. Yoğun bir program gündemine sahip olan kampta; Prof. Dr. Muzaffer Yücel’in “Kıyı Planlamasında Temel İlkeler ve Koruma” konulu sunumu Selin Sayek Böke ile ‘’Bugünden Yarına Arsuz ve Potansiyelleri’’ konulu söyleşi, çalışma alanları üzerine halk ve yerel yöneticilerin katılımı ile ara sunumlar, Çocuk ve Mimarlık Atölyesi, Prof. Dr. Ruşen Keleş “Kentleşme ve Çevre Politikası” ve Prof. Dr. Aziz Konukman ‘’Ekonomik Açıdan Arsuz Potansiyeli ve Yerel Ölçekte Sürdürülebilirlik‘’ konulu Sunum ve Sohbeti, Yönetmen Yusuf Kenan Beysülen’in katılımı ile Rize Fındıklı'da gerçekleştirilen Mimarlık öğrencileri yaz kampını konu alan “Gürsu Taş Mektep” Belgesel Gösterimi ile mimarlık öğrencileri, öğrenirken paylaşmayı, paylaşırken üretmeyi halkın ve yerel yöneticilerin katılımıyla deneyimlediler. Bir arada yaşama mekanı olan Arsuz hepimiz için bir nefes alanı oldu Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Arsuz Güz Kampı’nın mimarlık öğrencilerinin yerinde deneyimleme yöntemiyle mimarlığı paylaşmalarını sağladığını, mimarlığın toplumla buluşması ve yaşama dokunarak katılımcı bir süreç işletmesinin en önemli argumanı olduğunu belirtti. Candan, kamp sürecindeki yapılan çalışmaları ve öğrencilerin üretimlerini şöyle değerlendirdi: "Arsuz hepimiz için bir nefes alanı oldu. Dil din, ırk farkı gözetmeden bir arada yaşama mekanı olan Arsuz hepimiz için bir nefes alanı oldu. Hem ülkenin dört biryanından gelen öğrencilerimiz, hem de bizler için, ülke gündeminin ötekileştirici ve ayrıştırıcı sürecinden uzak, barış ve hoşgörü içerisinde yaşanabileceğini bir kez daha bize hatırlattı. Öğrencilerimiz için en çarpıcı sonuç ve etkileşim alanı bu bir arada yaşama kültürüydü. Bu barış ve hoşgörü ortamının pozitifliğinde başlayan kamp çalışmaları atölyelerde başarılı sonuçlara dönüştü. Kültür varlıkları atölyesi, tarihi bölgede, Belediye binası olarak kullanılan, eski okul binanın korunarak yaşatılması için rölevelerini aldılar, restorasyon projelerini çizdiler, yeni işlevlerle vererek, yaşayan üreten müze fikirlerini ortaya çıkarttılar. Tarihi kent merkezinde, hoşgörü ve tarih rotası çıkartarak, çöp kutularından, oturma gruplarına, tabelalarından, yönlendirme işaretlerine, bisiklet yollarından, kamusal alanların yeniden şekillendirilmesine kadar fikir ürettiler. Tescile değer yapıların tescil fişlerini hazırlayarak Arsuz'un kültürel varlıklarını ve taşıdığı hoşgörü ve barış mekanlarının gelecek kuşaklara taşınmasının yolunu açtılar. Arsuz'un rüzgarı Amanos Dağları, nehri ve denizi ile yaşanılası mekan kalitesinin arttırılması için, kıyı düzenlemesi çalışması yapan atölye ise, Arsuz'un doğallığında rüzgarın izinde, mekanlar oluşturarak, kıyıda halkın ihtiyaçlarına cevap verecek, küçük ünitelerin tasarlanmasını gerçekleştirdiler. Farklı kültürlerini bir arada geçirgenliğini, doğanın ve mekanın geçirgenliği ile tasarlayarak, mimarlık kültürünün yaşam kültürü olduğuna üreterek tanıklık ettiler." Kamplar kentlerin girdiği kontrolsüz vahşi kentleşmeden mimarlığın çıkış yolunu gösteriyor Candan, daha önce Hekimhan’da ve Rize Gürsu’da yaz kampları da düzenlediklerini anımsatırken, şunları söyledi: “Bu kamplar mimarlığın ve kentlerin girdiği kontrolsüz vahşi kentleşmeden çıkışın yolunu, başka bir mimarlığın hayatın içerisinde olduğunun ipuçlarını taşıyor. Mimarlık kültürünün zenginliğini ve potansiyellerini ülkemizin farklı coğrafyalarında öğrencilerle birlikte deneyimleyerek karşılıklı iz bırakmayı ve dokunmayı çok önemsiyoruz. Çok kültürlü bir coğrafyada yaşamla birlikte mekanı yeniden üretmenin dayanılmaz yaratıcılığında yolculuğa çıktığımız yaz ve güz kamplarına mimarlık öğrencilerinin çok yoğun ilgisi var. Eğitim hayatlarında göremeyecekleri ve deneyimleyemeyecekleri bir yaşamın ipuçları var bu kamplarda, meslek odaları, uzmanlar, yerel yönetimler ve mimarlığı ürettiğimiz halk hepsi bir arada katılımcı oluyor, paylaşıyor, üretiyor. Bu üretim ve paylaşım süreci mimarlığın ve kentlerin girdiği kontrolsüz vahşi kentleşmeden çıkışın yolunu, başka bir mimarlığın hayatın içerisinde olduğunun ipuçlarını taşıyor. Van'da eğitim alan mimarlık öğrencisi ile Kayseri'de, Ankara'da İzmir'de, Samsun'da, Adana'da, Mersin'de, Hatay'da, Antep'te ve ülkenin değişik yerlerinde eğitim alan mimarlık öğrencilerinin de hem eğitim açısından hem kentsel politikalar hem de yaşam deneyimler açıdan başka bir buluşmaya da ev sahipliği yapıyor. Bu kamplar küçük kentlerdeki yerel yönetimler ve kentleşme politikaları içinde inanılmaz bir varlık potansiyeli oluşturuyor. Bir çok belediyeden kamplar için işbirliği teklifi alıyoruz. Bu çoklu ilişkinin ürünleri sadece teknik değil bir yaşam deneyimi kazandırıyor, insanları birbirine bağlıyor sevgi ortamının gelişmesine olanak sağlıyor. Unuttuğumuz her bir değeri yeniden gün ışığına çıkartmak Anadolu'nun üretici ve yaratıcı coğrafyasının, bir arada yaşam kültürünün en küçük hücrelerimize kadar işlemesine en çok ihtiyaç duyduğumuz günler Türkiye'sinde barışın ve geleceğin anahtarları yine kendi coğrafyamızda, kendi varlığımızda. Mesela Arsuz'da ki balıkçı George Amca'nın, nehir kenarındaki serin dinlenme alanında içilen çayları, fırıncı George Amca'nın hurmalı kurabiyesini, sözlü tarih ve medya atölyesinin çektiği videolardaki, Arsuz'un çok kültürlülüğünün hikayeleri, insanların sıkı sıkıya kucaklaşmalarını, farklı dil din ve ırktan insanların barış içerisinde yaşamalarını hiç kimse unutamayacak. Bu nedenledir ki hepimiz kamp sonunda ‘Nasılsınız ?’ sorusuna ‘Arsuzlu gibiyiz’ diyebildik. Şimdi acaba bir kış okulu yapabilir miyiz? sorusu ise bu güzel üretimlerin sürekliliğinin habercisi olarak tartışmaya açıldı bile.” TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi
Tweetle
Okunma Sayisi : 4485
|
Adres : Konur Sokak 4/3 06420 Yenişehir / Ankara • E-posta : info@mimarlarodasiankara.org Telefon : 0 312 4178665 • Faks : 0 312 4171804 • GSM Santral : 0 533 4777967 |
Son Güncelleme : 22.11.2024 - 14:01:56 Şu an 1 kişi online | Hukuki Şartlar ve Gizlilik Hakları |