ŞEHİR HASTANELERİ SEMPOZYUMU
Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleri Vesilesiyle
11 Mart 2017 – Ankara
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası,13 Ocak 2016’da “Mimarlar ve Doktorlar Entegre Sağlık Kampüslerini Masaya Yatırıyorlar- Sağlıkta Dönüşüm/Entegre Sağlık Kampüsleri Tartışmaları -1”başlığında bir araya gelerek şehir hastaneleri hakkında bilgi paylaşmışlardı. Toplantıda kamu özel ortaklığıyla yapılacak bu hastanelerin kente, sağlığa, halka, sağlık emekçilerine ve ülke ekonomisine etkilerini değerlendirmişlerdi.
Sağlıkta dönüşümün, hukukla, iktisatla, finansmanla, kentle, yaşamla, sağlık çalışanlarına ve sağlık hizmeti alacaklara etkilerini bütünlüklü olarak ele almak gerektiği açık. Bilgi alışverişi ve tartışmaya devam etme kararı verildi. Ankara’da yapılacak ve “dünyanın en büyük sağlık tesisleri” olacağı söylenen Etlik ve Bilkent şehir hastaneleri üzerinden ülke ölçeğine bakmanın konuyu anlamayı kolaylaştıracağı düşünüldü.
Hastanelere kilit, yollarımıza kilit, şehrimize kilit
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin yaptığı incelemeye göre ruhsat sorunu olduğu, kaçak inşaat olabileceği değerlendirilen Bilkent Şehir Hastanesi 1 milyon metrekare alanda giderek yükseliyor, büyüyor. Mega projeler, kimilerine göre kalkınmanın ifadesi. Ama bütüncül planlama ilklerinden yoksun, kent hayatını al üst edecek ve kentsel ulaşımı tıkayacak bir mekansallığın karşılığı olarak ortada duruyor. Şehir hastanelerine ulaşılacak yol yok.Böylesine büyük metrekareleri kaldıracak alt yapı yok. Şehir hastaneleri, kentimizi kilitlemeye, yollarımızı işgal etmeye, ormanlarımızı yok etmeye aday mekanlar olarak şehirlerimizi hapishaneye, sağlığımızı bozmaya aday. Etlik Şehir Hastanesi de yine 1 milyon metrekare alan büyüklüğüne sahip, yine binlerce odalı…Ama oraya da gidecek yol, oluşacak yükü alacak kapasite yok.
Hasta garantili hastane!
Kentin üzerine gelen bu plansız yük işin bir yanı. Şehir hastaneleri, var olanları yutan bir canavar aslında. Etlik ve Bilkent açılınca, Ankara kent merkezindeki Cumhuriyetin tarihsel ve planlı döneminin izlerini taşıyan bir çoğu tescilli kültür varlığı olan 13 erişimi kolay devlet hastanesi kapatılacak. Sağlık Bakanlığı, şehir hastaneleri için şirketlere yüzde 70 doluluk oranı garantisi verdi. Hastalıkları önlemek değil Sağlık Bakanlığı’nın işi, hasta vaat ediyor artık şirketlere.
Maliyeti Ticari Sır!
Kalkınma Bakanlığı, Dünyada ve Türkiye’de Kamu-Özel İşbirliği Uygulamalarına İlişkin Gelişmeler başlıklı Ocak 2016 tarihli raporunda, ilk defa şehir hastanelerinin maliyetiresmi olarak açıkladı. Tabii bir de kamu özel ortaklığının imtiyaz/özelleştirme uygulaması olduğunu Kalkınma Bakanlığı da itiraf etti bu raporda. O tarihe kadar maliyete dair sorularımız “ticari sır” denilerek yanıtsız bırakıldı. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaktan imtina ettiği rakamlar bu rapor ile gün ışığına çıktı. Gerçi bugün hala bakanlıkların açıkladıkları rakamlar birbirini tutmuyor.
Özelleştirme 40 yıla yaklaşan “savaşında” sağlığın, kentlerin, hastaların, sağlık çalışanlarının ve kenti paylaşan herkesin atardamarına dişini dayadı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası dünden başlayarak bugüne, bugünden başlayarak yarına bakmak için sorular sormaya ve yanıtları birlikte bulmaya davet ediyor.
Şehir Hastanelerinin bir bütün olarak masaya yatırılacağı Sempozyum’da;
Bir hastanenin adı “şehir hastanesi” olunca ne değişir?
Bir hastane kamu özel ortaklığıyla yapılırsa aslında ne olur?
Bir hastane hem sağlığa, hem kente, hem çevreye hem hastalara hem sağlık çalışanlarına hem Hazine’ye hem bütçeye zararlı olabilir mi?
Bir hastane yaptırabilmek için gelecek üç kuşak borçlandırılabilir mi?
Bir hastane yaptırmak için sırf şirketler istiyor diye defalarca kanun değiştirilir mi?
Arazisi devletten, kirası çalışanların hakkı olan döner sermayeden, kur farkı garantili, aldığı kredisi Hazine garantili, tüm hizmetlerin de şirketten satın alındığı, devletin kiracı şirketin mülk sahibi olduğu, şirketlere otoyollar gibi doluluk garantisi verilen hastane yaptırılabilir mi?
Yukarıda sayılanlar sadece örnekler… Evet, tüm bunlar ve çok daha fazlası “şehir hastaneleri” diye diye geliyor… Devlet sağlığa yatırım yapmıyor!
Devlet, sağlığı özelleştirip şirketlerin hayal bile edemeyeceği imkanlar sunuyor!
Bunların hiçbiri haber olmuyor, konuşulmuyor.
Peki, bu işin aslı esası ne?
Şehir hastanelerinin gerçeği ne?
Gerçekleri konuşmak için mimarlar, doktorlar, hukukçular, iktisatçılar ve bu konuda sözü olanlar bir araya geliyor. Şehir efsanelerine karşı gerçekler ortaya çıkıyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Ankara Tabip Odası